yasal zorunluluğu var

yasal zorunluluğu var teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yasal zorunluluğu var are under legal obligation to

yasal zorunluluğu var terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yasal zorunluluğu var has a legal obligation
ifşa etme yasal zorunluluğu legal obligation to disclose
zorunluluğu var has an obligation to
raporlama zorunluluğu var is under obligation to report
uyma zorunluluğu var have an obligation to abide
raporlama zorunluluğu var has a reporting obligation
denemek zorunluluğu var have an obligation to try
satın alma zorunluluğu var have the obligation to purchase
iletişim kurma zorunluluğu var has the obligation to communicate
ahlak zorunlulugu moral obligation
pazarlama zorunluluğu marketing push
patent zorunluluğu patent enforcement
hiçbir zorunluluğu yoktur shall have no obligation
iniş zorunluluğu landing obligation
fikri mülkiyet zorunluluğu intellectual property enforcement
yenilik zorunluluğu innovation imperative
devam zorunluluğu compel the attendance
hesap verme zorunluluğu enforce accountability
raporlama zorunluluğu bulunan menkul kıymetler securities for which there is a reporting obligation
yaşam zorunluluğu life necessity
davranış zorunluluğu obligation of conduct
işçilik zorunluluğu labor entailment
politika zorunluluğu policy imperative
kanun zorunluluğu law mandating
ihlal zorunluluğu violation enforcement
uzlaşma zorunluluğu having to compromise
gizlilik zorunluluğu yoktur no obligation of confidentiality
hesap verme zorunluluğu enforcing accountability
büyüme zorunluluğu growth imperative
yerine getirilmesi zorunluluğu obligation to be performed
kullanma zorunluluğu yoktur no obligation to use
ödeme zorunluluğu enforcement of payment
halk sağlığı zorunluluğu public health imperative
uyma zorunluluğu obligation to comply
mevzuat zorunluluğu legislation mandating
tekrarlama zorunluluğu repetition compulsion
geçerlilik zorunluluğu validity enforceability
elde etme zorunluluğu requirement to obtain
bildirme zorunluluğu obligation to notify
devam etme zorunluluğu yok no obligation to proceed
teslim zorunluluğu surrender obligation
insan hakları zorunluluğu human rights imperative
devam etmek zorunluluğu bound to proceed
zorunluluğu olmayacak will not be obligated to
kabul etmek zorunluluğu yoktur not bound to accept
bildirim zorunluluğu notification obligation
geri çekilme zorunluluğu requirement to withdraw
yargı zorunluluğu judicial deference
kabul etmek zorunluluğu bound to accept
idrara çıkma zorunluluğu urgency to urinate