düzenlemesiz düzenler

düzenlemesiz düzenler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
düzenlemesiz düzenler unregulated schemes

düzenlemesiz düzenler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
düzenlemesiz piyasa unregulated market
yasadışı, bildirilmemiş ve düzenlemesiz balıkçılık illegal, unreported and unregulated fishing
düzenlemesiz ticaret unregulated trade
düzenlemesiz balıkçılık unregulated fishing
düzenlemesiz tüketiciler unregulated consumers
düzenlemesiz fonlar unregulated funds
düzenlemesiz sektör unregulated sector
yasadışı, düzenlemesiz ve bildirilmemiş balıkçılık illegal, unregulated and unreported fishing
düzenlemesiz yatırım unregulated investment
düzenlemesiz açgözlülük unregulated greed
düzenlemesiz broker unregulated brokers
düzenlemesiz uygulamalar unregulated practices
yasadışı bildirilmemiş düzenlemesiz balıkçılık illegal unreported unregulated fishing
düzenlemesiz serbest piyasa unregulated free market
düzenlemesiz rejimler unregulated regimes
düzenlemesiz ve sorumsuz ticaret unregulated and irresponsible trade
düzenlemesiz çorap unregulated stocking
düzenlemesiz meslek unregulated profession
düzenlemesiz banka unregulated bank
düzenlemesiz yatırım planları unregulated investment schemes
yasadışı ve düzenlemesiz illegal and unregulated
düzenlemesiz silah ticareti unregulated arms trade
düzenlemesiz politik finansman unregulated political financing
düzenlemesiz hasat unregulated harvesting
düzenlemesiz eğitim unregulated training
düzenlemesiz with no regulations
düzenlemesiz piyasa güçleri unregulated market forces
düzenlemesiz kimyasallar unregulated chemicals
düzenlemesiz istihdam unregulated employment
düzenlemesiz işe alım ajansları unregulated recruitment agencies
düzenler shall issue
düzenler shall arrange for
için düzenler arranges for
farklı düzenler different layouts
toplantı düzenler convenes a meeting
toplantılar düzenler holds meetings
bir toplantı düzenler holds a meeting
örnek düzenler example layouts
başkanlığı düzenler holds the presidency
cildi düzenler conditions the skin
çizimler ve düzenler drawings and layouts
düzenler it regulates
toplantı düzenler will arrange a meeting
düzenler shall regulate
ilkeleri düzenler lays out the principles
duyguları düzenler regulate emotions
kendini düzenler organizes itself
kullanımı düzenler governs the use
faturalar düzenler issues invoices
kendini düzenler regulates itself