| engellerle orantılı değil |
not proportional to the handicaps |
engellerle orantılı değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| orantılı olarak orantılı olarak |
pro rata basis in accordance |
| engellerle karşılaşmak |
encounter obstacles |
| engellerle uğraşmak |
deal with obstacles |
| engellerle yüzleşmek |
facing obstacles |
| engellerle dolu |
full of obstacles |
| engellerle karşılaşmak |
encounter barriers |
| engellerle dolu |
fraught with obstacles |
| engellerle karşı karşıya |
obstacles faced |
| engellerle karşılaşmak |
encounter roadblocks |
| önemli engellerle karşılaşmak |
face significant barriers |
| engellerle karşılaşmak |
run into barriers |
| istihdam için ciddi engellerle karşı karşıya. |
face serious barriers to employment. |
| cinsiyete özgü engellerle karşı karşıya |
face gender-specific barriers |
| çeşitli engellerle karşı karşıya |
face a variety of obstacles |
| engellerle karşı karşıya |
faced with obstacles |
| engellerle uğraşmak |
dealing with obstacles |
| idari engellerle karşı karşıya |
face administrative obstacles |
| engellerle dolu |
is full of obstacles |
| engellerle karşılaşmak |
ran into obstacles |
| önemli engellerle karşı karşıya |
face significant hurdles |
| engellerle ve dezavantajlarla karşı karşıya |
face barriers and disadvantages |
| diğer engellerle birlikte |
combined with other hurdles |
| hangi engellerle karşılaştın? |
what barriers have you faced ? |
| bazı engellerle karşılaşmak |
experience some obstacles |
| engellerle dolu |
filled with obstacles |
| hangi engellerle karşılaştın |
what obstacles did you encounter |
| ciddi engellerle karşı karşıya |
faced serious obstacles |
| büyük engellerle yüzleşmek |
face huge obstacles |
| engellerle dolu |
full of hurdles |
| çeşitli engellerle etkileşim halinde |
in interaction with various barriers |
| engellerle karşılaşan |
that face barriers |
| engellerle karşı karşıya |
faces hurdle |
| farklı engellerle yüzleşmek |
face different obstacles |
| engellerle karşı karşıya kalan bireyler |
individuals facing barriers |
| engellerle karşılaşmak |
run into stumbling blocks |
| engellerle yüzleşmek |
facing barriers |
| engellerle karşı karşıya |
are faced with obstacles |
| engellerle karşılaştı |
ran into hurdles |
| engellerle karşılaşıldığında |
when obstacles are encountered |
| engellerle karşılaşıldı |
obstacles were encountered |
| ile orantılı değil |
not commensurate with |
| orantılı değil |
not commensurate |
| orantılı değil |
not proportionate |
| orantılı değil |
are not in proportion |
| orantılı değil |
is not proportionate to |
| ile orantılı değil |
is not commensurate with |
| orantılı değil |
it is not proportional to |
| mutlaka orantılı değil |
not necessarily commensurate with |
| durumla orantılı değil |
is out of proportion to the situation |
| orantılı olarak değil |
not on a pro rata basis |