tüketimin izin verdiği

tüketimin izin verdiği teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
tüketimin izin verdiği consumption allowed by

tüketimin izin verdiği terimi için benzer kelimeler ve anlamları

tüketimin payı share of consumption
tüketimin kısıtlanması constrain consumption
tüketimin belirleyicisi determinant of consumption
tüketimin temeli basis of consumption
tüketimin dökümü breakdown of consumption
küresel tüketimin payı share of global consumption
tüketimin azaltılması reduction of consumption
tüketimin değeri value of consumption
toplam tüketimin payı share of total consumption
tüketimin azaltılması reduction for consumption
tüketimin amaçları purposes of consumption
uygun şekilde pişmiş tüketimin ardından following the consumption of properly cooked
iç tüketimin güçlendirilmesi strengthen domestic consumption
tüketimin bir sonucu a result of consumption
tüketimin ithalattaki payı share of imports in consumption
tüketimin azalması decline of consumption
tüketimin of excising the
tüketimin evrimi consumption evolution
tüketimin azaltılmasına katkıda bulunmak contribute to reducing the consumption
tüketimin artırılmasını hedefleyen aimed at increasing consumption
tüketimin reddedilmesi consumption refuse
tüketimin değerlendirilmesi assessing consumption
tüketimin yükselişi the rise of consumption
tüketimin zirvesi peak of consumption
tüketimin birliği jointness of consumption
tüketimin başlangıcı onset of consumption
tüketimin önlenmesi preventing the consumption
tüketimin değerlemesi valuation of consumption
genel tüketimin azalması reduced overall consumption
tüketimin zamanlaması the timing of consumption
tüketimin azalması decrease of the consumption
tüketimin yüzdürülmesi buoyancy of consumption
yasaların izin verdiği ölçüde to the extent permitted by law
yasaların izin verdiği ölçüde to the fullest extent permitted by law
yasaların izin verdiği azami ölçüde to the maximum extent permitted by law
geçerli yasaların izin verdiği azami ölçüde to the maximum extent permitted by applicable law
yasaların izin verdiği gibi as permitted by law
izin verdiği gibi as permitted by
yasaların izin verdiği ölçüde to the extent allowed by law
yasaların izin verdiği permitted by law
geçerli yasaların izin verdiği ölçüde to the extent permitted by applicable law
yürürlükteki yasaların izin verdiği ölçüde to the fullest extent permitted by applicable law
zamanın izin verdiği gibi as time permits
yasaların izin verdiği gibi as allowed by law
yasaların izin verdiği yerlerde where permitted by law
yasaların izin verdiği ölçüde to the full extent permitted by law
yasaların izin verdiği allowed by law
yasaların izin verdiği ölçüde to the extent permissible by law
izin verdiği gibi as allowed by
yasaların izin verdiği ölçüde to the fullest extent allowed by law