herkes aynı problemi yaşıyor

herkes aynı problemi yaşıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
herkes aynı problemi yaşıyor everyone has the same problem

herkes aynı problemi yaşıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
herkes problemi yaşar everyone elses problem
herkes yaşıyor everybody is alive
herkes huzur içinde yaşıyor everyone live in peace
herkes hayatını yaşıyor everyone lives their life
aynı problemi yaşa have the same problem
aynı problemi yaşadım i had the same problem
aynı problemi var has the same problem
aynı problemi yaşıyorum i have the same problem with
hala aynı problemi yaşadım i still had the same problem
aynı evde yaşıyor lives in the same household
herkes ve herkes anyone and everyone
herkes olan herkes everyone who is anyone
herkes ve herkes anybody and everybody
herkes ve herkes için for anyone and everyone
herkes ve herkes all and everyone
herkes öğretir ve herkes öğrenir everyone teaches and everyone learns
herkes aynı fikirde everyone agrees
herkes aynı sayfada everyone is on the same page
herkes aynı fikirde değil not everyone agrees
herkes aynı sayfada everybody is on the same page
herkes aynı fikirde everyone will agree
herkes aynı fikirdeydi everyone would agree
herkes aynı fikirdeydi all would agree
herkes için aynı the same for everyone
herkes aynı görünüyor everyone looks the same
herkes aynı fikirde everybody agrees with
herkes için aynı same for all
aynı sayfadaki herkes everyone on the same page
herkes aynı şekilde tepki vermiyor not everyone reacts in the same way
aynı sayfadaki herkes everybody on the same page
herkes aynı everyone at the same
herkes aynı şekilde everyone the same way
herkes aynı fırsatlara sahip everyone has the same opportunities
herkes aynı anda everyone at once
herkes aynı everyone has the same
aynı bottaki herkes everyone in the same boat
herkes gibi aynı the same as everyone else
sınır değer problemi boundary value problem
konigsberg köprüsü problemi konigsberg bridge problem
problemi çözmek sort out
gezici satıcı problemi traveling salesman problem
bir problemi çözmek address a problem
büyüme problemi growing problem
uyku problemi trouble sleeping
bir problemi çözmek sort out a problem
sunum problemi presenting problem
problemi olmak have a problem
bir problemi çöz handle a problem
problemi olmak having problems
bir problemi çözmek hit a problem