her zaman bir parçası olmuştur

her zaman bir parçası olmuştur teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
her zaman bir parçası olmuştur has always been a part of

her zaman bir parçası olmuştur terimi için benzer kelimeler ve anlamları
her zaman bir rüya olmuştur it has always been a dream
her zaman bir uzlaşma olmuştur has always been a compromise
o her zaman bir olmuştur he always has had a
bir şekilde her zaman olmuştur has somehow always been
her zaman bir eritme potası olmuştur. has always been a melting pot
her zaman ayrılmaz bir unsur olmuştur has always been an integral element
yerli halkların durumu her zaman bir mesele olmuştur the situation of indigenous peoples has always been a matter
her zaman önemli bir konu olmuştur has always been an important issue
buraya bağlanmış ve bunun bir parçası olmuştur attached hereto and made a part hereof
bir parçası olmuştur has been part of
bir parçası olmuştur has been a part of
olmuştur ayrılmaz bir parçası has been an integral part of
buraya eklenmiş ve bir parçası olmuştur annexed hereto and made a part hereof
önemli bir parçası olmuştur has been a crucial part of
ayrıca bir parçası olmuştur has also been part of
her zaman olmuştur has always been
her zaman olmuştur have always been
her zaman olmuştur there has always been
her zaman olmuştur always has been
her zaman olmuştur there have always been
her zaman olmuştur always have been
her zaman olmuştur has always been about
o her zaman olmuştur he has always been
her zaman var olmuştur has always existed
her zaman kalbinde olmuştur has always been at the heart of
ve her zaman olmuştur is and always has been
onlar her zaman var olmuştur they have always existed
o her zaman olmuştur she has always been
bu her zaman olmuştur that has always been
bu her zaman olmuştur this has always been
her zaman dahil olmuştur has always been involved
her zaman olmuştur it's always been
kadınlar her zaman olmuştur women have always been
her zaman olmuştur is always been
her zaman var olmuştur it has always existed
her zaman politika olmuştur it has always been the policy
ve her zaman olmuştur is, and has always been
o her zaman olmuştur she's always been
her zaman tutkulu olmuştur has always been passionate
her zaman problem olmuştur there have always been problems
her zaman var olmuştur has always existed with
her zaman üstün olmuştur has always been supreme
her zaman olmuştur ve has always been and is
her zaman oldukça olmuştur has always been quite
o her zaman olmuştur she has always had
her zaman ünlü olmuştur has always been famous
her zaman sorunlu olmuştur has always been problematic
bu her zaman böyle olmuştur this has always been the case
her zaman güvenilir olmuştur has always been reliable
her zaman hedefim olmuştur it has always been my goal to