çok ilgilendiğim için

çok ilgilendiğim için teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çok ilgilendiğim için so as i am very interested

çok ilgilendiğim için terimi için benzer kelimeler ve anlamları
en çok ilgilendiğim yer best interest lies in
ilgilendiğim kadarıyla as far as i am concerned
ilgilendiğim kadarıyla as far as i'm concerned
ilgilendiğim kadarıyla as far as i concerned
ilgilendiğim kadarıyla as far i concern
ilgilendiğim gibi as i concerned
ilgilendiğim in which i am interested
ilgilendiğim that i am interested in
ilgilendiğim kadarıyla far as i am concerned
ilgilendiğim kadarıyla as far as as i am concerned
ilgilendiğim parti party i interest
benim ilgilendiğim kadarıyla as far as i am;m concerned
ilgilendiğim yer where i was concerned
ilgilendiğim kadarıyla as far as am concerned
ilgilendiğim konu subject matter i deal with
ilgilendiğim alan field i am interested in
ilgilendiğim that i were interested
bu benim ilgilendiğim şey. that's what i'm interested in.
ilgilendiğim i'm interestd in
çok çok çok mutluyum i am so very very happy
çok çok çok yaşa hip hip hooray
çok çok çok so much so many
çok çok çok teşekkürler many many many thanks
çok çok çok komik so so so funny
ben çok çok çok hayal kırıklığına uğradım i'm so so so disappointed
çok çok çok so much so much
çok çok çok mutlu very very very happy
çok çok çok a great many very
çok, çok çok so, so very much
çok çok çok great many very
ben çok çok çok i am very very very
çok çok çok güzel so so so beautiful
çok çok çok mutluyum i am so so so happy
çok az için çok so much for so little
çok değerli tavsiyeleriniz için teşekkür ederim, bu bana çok yardımcı oldu. thank you for your very valuable advice, it helped me a lot.
burada olduğum için çok çok mutluyum. i am so so so happy to be here.
benim için çok çok faydalı so very useful for me
vatandaşlarımız için çok önemli olan bu sorunu dile getirdiğiniz için teşekkür ederiz. thank you for raising this issue, which is very important for our citizens.
kendisi için göstermek için çok az little to show for itself
yaptığım, yaptığımdan çok, çok daha iyi bir şey. it is a far, far better thing that i do, than i have ever done
çok uzak çok iyi so far, so good
çok küçük çok geç too little, too late
çok-çok too-too
çok uzak çok iyi so far so good
çok az anladım, çok az anlamak poorly understood
çok çok daha az far fewer
çok küçük çok geç too little too late
çok çok uzak far far away
çok çok uzun yol for far too long
çok çok so very