| sık karşılaşılan koşullar |
conditions commonly encountered |
sık karşılaşılan koşullar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sık karşılaşılan koşullar |
commonly encountered conditions |
| sık sık karşılaşılan |
often faced by |
| karşılaşılan koşullar |
conditions encountered |
| karşılaşılan koşullar |
conditions faced by |
| karşılaşılan koşullar |
circumstances encountered |
| sık sık çok sık |
often so often |
| sık karşılaşılan |
commonly encountered |
| en sık karşılaşılan |
most commonly experienced |
| en sık karşılaşılan |
the most commonly encountered |
| sık karşılaşılan |
are commonly encountered |
| en sık karşılaşılan sorunlar |
most frequent issues |
| en sık karşılaşılan |
most frequently encountered |
| çok sık karşılaşılan alanlar |
highly frequented areas |
| sık karşılaşılan durumlar |
situations commonly encountered |
| sık karşılaşılan |
frequently faced |
| birleşmiş milletler sık karşılaşılan sorunları gözden geçirmeye ve |
the united nations draw to review common problems and take s |
| en sık karşılaşılan senaryolar |
most frequent scenarios |
| en sık karşılaşılan nedenler |
most frequent causes |
| sık karşılaşılan durumlar |
commonly encountered situations |
| en sık karşılaşılan endişeler |
the most frequent concerns |
| sık karşılaşılan nedenler başarısızlıklar |
common causes failures |
| sık karşılaşılan bir konu |
is a frequent issue |
| sık karşılaşılan sorunlara cevap aramak |
seek answers to common problems |
| sık karşılaşılan |
is frequently encountered |
| hangi koşullar altında ve hangi koşullar altında |
whether and under what conditions |
| istisnai koşullar ve katı koşullar altında |
exceptional circumstances and under strict conditions |
| koşullar ve koşullar |
circumstances and conditions |
| sık sık seyretmek |
binge-watch |
| sık sık |
every so often |
| sık sık |
frequently |
| ünlülerden sık sık bahsetme |
name-dropping |
| sık sık |
oft |
| sık sık |
often |
| sık sık içmek |
tipple |
| sık sık |
so often |
| sık sık |
often referred to as |
| ben sık sık |
i often |
| sık sık olacak |
will often |
| sık sık olduğu gibi |
as is often the case |
| sık sık iş değiştirme |
job hopping |
| sık sık aradı |
often called |
| hepsi sık sık |
all to often |
| sık sık |
as so often |
| sık sık gül |
laugh often |
| sık sık kontrol et |
check back often |
| sık sık denir |
is often called |
| sık sık |
on a frequent basis |
| ve sık sık |
and often |
| şık ve şık |
sleek and stylish |
| sık sık olabilir |
can often |