orijinal imzayı taşıyan

orijinal imzayı taşıyan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
orijinal imzayı taşıyan bearing the original signature

orijinal imzayı taşıyan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
imzayı taşıyan bearing the signature
imzayı yazdır print signature
imzayı onaylamak attest the signature
imzayı taşır bears the signature
imzayı doğrula authenticate signature
imzayı almak secure the signature
imzayı onayla acknowledge signature
imzayı takiben following the signature
imzayı almak get the signature
sadece imzayı onaylar only certifies the signature
imzayı doğrula verify signature
imzayı taşıyor it bears the signature
bu imzayı signature on this
imzayı imzala sign the charter
bir imzayı doğrulamak authenticate a signature
imzayı kontrol et check signature
imzayı onaylıyorum i attest the signature
imzayı onaylamak attest to a signature
imzayı imzaladı signed the charter
elektronik imzayı taşımak bear the electronic signature
imzayı yönet manage the signature
imzayı teslim etmek delivering the signature
imzayı almak obtain signed
imzayı belirt specify the signature
imzayı değiştir change signature
imzayı soracağım i will ask the signature
imzayı uzatmak to extend the signing
imzayı yasallaştırmak legalize the signature
aşağıdaki imzayı onaylar signature below certifies
imzayı sonlandırmak conclude the signature
imzayı aldı secured the signature
imzayı izler tracks the signature
imzayı almak getting the signed
imzayı devretti delegates the signature
imzayı onaylatmak have the signature notarized
imzayı hesapla compute the signature
imzayı imzalamaya yetkilidir. is hereby empowered to sign the
damgayı, imzayı içeren comprise the stamp, the signature
imzayı atıyor makes the a signature
imzayı kaydet register signature
imzayı geri almak withdraw signature
imzayı tasdik etmek certify signature
aşağı taşıyan bearing down
taşıyan kılıç bearing sword
tören asasını taşıyan kimse bedel
hediyeler taşıyan yunanlılara dikkat edin beware of greeks bearing gifts
tabutu taşıyan kimse pallbearer
hastalığı vücudun başka bir bölümüne taşıyan ilaç revulsive
tohum taşıyan bitki seed-bearing plant
elbisenin eteğini taşıyan kimse trainbearer