| birçok endometriozisin nedenleri hala bilinmemektedir |
the causes of endometriosis are still unknown, although many |
birçok endometriozisin nedenleri hala bilinmemektedir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| birçok kişi tarafından bilinmemektedir. |
are not known to many. |
| hala yeterince iyi bilinmemektedir. |
is still not sufficiently well known. |
| nedenleri nedenleri |
reasons for why |
| nedenleri ana nedenleri |
the main reasons why |
| nedenleri nedenleri |
the reasons behind why |
| yaygın olarak bilinmemektedir |
is not widely known |
| duyarlılaştırıcı etkisi bilinmemektedir. |
no sensitizing effects known. |
| hastalığın yayıldığı bilinmemektedir |
they are not known to spread disease |
| yaygın olarak bilinmemektedir |
it is not widely known that |
| henüz tam olarak bilinmemektedir |
is not yet fully known |
| kontrendikasyon bilinmemektedir |
no contraindications are known |
| genel olarak bilinmemektedir |
is not generally known |
| genel olarak bilinmemektedir |
it is not generally known |
| ilişkili olduğu bilinmemektedir |
is not known to be associated |
| tekrarlanan veya uzun süreli maruz kalmanın ağırlaştırdığı bilinmemektedir. |
repeated or prolonged exposure is not known to aggravate |
| ekolojik yaralanmalar normal koşullarda bilinmemektedir veya beklenmemektedir |
ecological injuries are not known or expected under normal u |
| nerede olduğu hakkında hiçbir şey bilinmemektedir |
nothing is known of whereabouts |
| tehlikeli reaksiyonlar bilinmemektedir |
dangerous reactions are not known |
| hastalığın yayıldığı bilinmemektedir. |
are not known to spread disease. |
| tam olarak bilinmemektedir |
is not entirely known |
| bilinmemektedir |
is not made known |
| riskler bilinmemektedir |
risks aren't known |
| genellikle bilinmemektedir. |
are often unknown. |
| birçok insan hala düşünüyor |
many people still think |
| hala birçok detaydan yoksun |
still lacks many details |
| birçok konu hala çözülmedi |
many issues are still unresolved |
| hala birçok zorlukla karşı karşıya |
still faces many challenges |
| hala birçok erkek |
many men still |
| hala çözülmesi gereken birçok soru var |
many questions have arisen that still need to be resolved |
| hala birçok yere gitmenin bir yolu var. |
there is still some way to go in a number of places |
| birçok soru hala açık |
many questions still remain open |
| hala birçok kaygı var |
many concerns still remain |
| hala ve hala |
still and still |
| o hala hala |
he's still yet to |
| nedenleri |
causes |
| gidişin nedenleri |
sociocentricity |
| eylem nedenleri |
causes of action |
| araştırma nedenleri |
research purposes |
| nedenleri |
reasons for |
| nedenleri ele almak |
address the causes |
| politika nedenleri |
policy reasons |
| ölüm nedenleri |
causes of death |
| kök nedenleri ele almak |
address the root causes |
| ayrılma nedenleri |
reasons for leaving |
| geçersiz kılma nedenleri |
overriding reasons |
| nedenleri |
the reasons for which |
| bunun nedenleri |
reasons for this |
| sağlık nedenleri |
health reasons |
| uygunluk nedenleri |
compliance reasons |
| nedenleri arasında |
aetiologies |