hayat kurtaran ve sürdüren faaliyetler

hayat kurtaran ve sürdüren faaliyetler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hayat kurtaran ve sürdüren faaliyetler life-saving and sustaining activities

hayat kurtaran ve sürdüren faaliyetler terimi için benzer kelimeler ve anlamları

hayat kurtaran faaliyetler life-saving activities
tıbbi, hayat kurtarıcı veya hayat sürdüren uygulamalar medical, life saving, or life sustaining applications
hayat veren ve hayat sürdüren life-giving and life sustaining
kendini sürdüren faaliyetler self-sustaining activities
hayat sürdüren ekipmanlar life-sustaining equipment
hayat sürdüren bakım life-sustaining care
hayat sürdüren ilaçlar life-sustaining medications
hayat sürdüren tıbbi cihaz life-sustaining medical device
hayat sürdüren tedaviler life sustaining therapies
hayat sürdüren kaynak life-sustaining resource
hayat sürdüren teknoloji life sustaining technology
hayat sürdüren ilaçlar life sustaining drugs
hayat sürdüren enerji life-sustaining energy
hayat kurtaran kurallar life saving rules
hayat kurtaran tedavi life-saving treatment
hayat kurtaran ilaçlar life-saving drugs
hayat kurtaran bakım life-saving care
hayat kurtaran gereçler life saving appliances
hayat kurtaran terapi life-saving therapy
hayat kurtaran müdahaleler life-saving interventions
hayat kurtaran ürünler life-saving commodities
hayat kurtaran teknikler life-saving techniques
hayat kurtaran antiretroviral tedavi life-saving antiretroviral therapy
hayat kurtaran aşılar life-saving vaccines
uluslararası hayat kurtaran cihaz kodu international life-saving appliance code
hayat kurtaran ürün life-saving product
hayat kurtaran tedaviler life-saving therapies
hayat kurtaran aparat life-saving apparatus
hayat kurtaran teknolojiler life-saving technologies
hayat kurtaran kararlar life-saving decisions
hayat kurtaran potansiyel life-saving potential
hayat kurtaran sağlık bakımı life-saving health care
hayat kurtaran programlar life-saving programs
hayat kurtaran nakli life-saving transplant
hayat kurtaran programlar life-saving programmes
hayat kurtaran tıbbi tedavi life-saving medical treatment
hayat kurtaran anti-retroviral ilaçlar life-saving anti-retroviral drugs
hayat kurtaran koruma life-saving protection
hayat kurtaran insani yardım life-saving humanitarian assistance
hayat kurtaran davranış life-saving behaviour
hayat kurtaran işlemleri yapmak perform life saving operations
hayat kurtaran bir fark yaratabilir make a life-saving difference
hayat kurtaran uygulama life-saving practice
hayat kurtaran arz life-saving supply
hayat kurtaran bir ürün a life saving product
hayat kurtaran bir terapi a life-saving therapy
hayat kurtaran sağlık bilgileri life-saving health information
hayat kurtaran müdahaleler out life-saving interventions
hayat kurtaran kapasite life-saving capacity
hayat kurtaran bir cihaz a life saving device