korkunç derecede iyi

korkunç derecede iyi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
korkunç derecede iyi frightfully well

korkunç derecede iyi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
korkunç derecede terrifyingly
korkunç derecede zarar terribly damaging
korkunç derecede yıkıcı terribly destructive
korkunç derecede karmaşık horribly complicated
korkunç derecede yetersiz terribly inadequate
korkunç derecede düşük appallingly low
korkunç derecede kötü muamele görmüş horribly mistreated
korkunç derecede kötü appallingly badly
korkunç derecede zararlı terribly harmful
korkunç derecede harika horrifyingly wonderful
korkunç derecede zor dreadfully hard
korkunç derecede gerçek terrifyingly real
orta derecede ciddi derecede aktif moderately to severely active
orta derecede ciddi derecede zayıf moderately to severely underweight
orta derecede ciddi derecede aktif olan with moderately to severely active
eşit derecede iyi equally well
önemli derecede daha iyi significantly better
şaşırtıcı derecede iyi surprisingly good
inanılmaz derecede iyi incredibly well
inanılmaz derecede iyi incredibly good
olağanüstü derecede iyi extraordinarily well
ölçülebilir derecede daha iyi measurably better
eşit derecede iyi tolere equally well tolerated
önemli derecede daha iyi noticeably better
eşit derecede iyi equally well off
eşit derecede iyi çalış work equally well
orta derecede iyi moderately well
inanılmaz derecede iyi amazingly good
orta derecede iyi moderately good
makul derecede iyi anlaşılmış reasonably well understood
eşit derecede iyi performans gösterir performs equally well
eşit derecede iyi çalışıyor works equally well
şaşırtıcı derecede iyi stunningly good
eşit derecede iyi sonuçlar equally good results
iyi derecede ingilizce a good level of english
alışılmadık derecede iyi korunmuş unusually well preserved
şaşırtıcı derecede iyi astonishingly well
inanılmaz derecede iyi incredibly fine
inanılmaz derecede iyi unbelievably good
eşit derecede iyi about equally well
inanılmaz derecede iyi amazingly well
alışılmadık derecede iyi unusually good
alışılmadık derecede iyi unusually fine
makul derecede iyi olmak be reasonably good at
iyi derecede ingilizce bilmek have a good level of english
eşit derecede iyi are equally good
alışılmadık derecede iyi unusually well
eşit derecede iyi yapıldı performed equally well
anlaşılmaz derecede iyi unimpeachably good
iyi derecede güven good degree of confidence