| ilişkiden doğan |
arising out of relating |
ilişkiden doğan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| çocukların cinsel ilişkiden korunması için davranış kuralları |
code of conduct for the protection of children from sexual e |
| ilişkiden zevk aldım |
enjoyed a relationship |
| kapsamlı bir ilişkiden zevk al |
enjoy a comprehensive relationship |
| cinsel ilişkiden sonra |
after sexual intercourse |
| ilişkiden zevk al |
enjoy relationship |
| ilişkiden ayrılmak |
leaving the relationship |
| ilişkiden bağımsız olarak |
regardless of relationship |
| cinsel ilişkiden kaçının |
avoid sexual intercourse |
| ilişkiden çıkmak |
get out of a relationship |
| bir ilişkiden |
from a relationship |
| bir ilişkiden daha fazlası |
more of a relationship |
| korunmasız cinsel ilişkiden sonra acil kontrasepsiyon alınmaktadır. |
emergency contraception is taken after unprotected sex |
| günlük veya cinsel ilişkiden sonra |
daily or after intercourse |
| cinsel ilişkiden kaçınmak |
refrain from sexual intercourse |
| cinsel ilişkiden önce |
prior to sexual intercourse |
| ilişkiden kurtuldu |
got wind of the affair |
| ilişkiden sonra kanama |
bleeding after intercourse |
| ilişkiden geçmek |
go through a relationship |
| arasındaki ilişkiden dolayı |
due the relationship between |
| korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 5 gün içinde |
within 5 days after having unprotected sex |
| ilişkiden sorumlu |
responsible for the relationship |
| ilişkiden |
from the relationship |
| cinsel ilişkiden çocukların kurtarılması |
rescue of children from sexual |
| ilişkiden geçmek |
go through relationship |
| ilişkiden istemek |
want from the relationship |
| güney afrika'da doğan avrupalı |
afrikander |
| güney afrika'da doğan avrupalı |
afrikaner |
| afrika'da doğan hintli |
afro-asian |
| doğan dijitale |
born-digital |
| doğan |
conferred |
| küçük doğan |
falconet |
| ilk doğan |
first-born |
| ilk doğan |
firstborn |
| gök doğan |
hen harrier |
| doğan |
nascent |
| yeni doğan |
newborn |
| yeniden doğan |
renascent |
| yeni doğan bebeğin annenin yanına koyulması |
rooming-in |
| erkek doğan |
tercel |
| doğan |
arising from |
| doğan güneş |
rising sun |
| ondan doğan |
arising therefrom |
| yerli doğan |
native born |
| zamanından önce doğan bebek |
premature infants |
| doğan borç |
liability arising |
| bu sözleşmeden doğan |
arising from this agreement |
| sözleşmeden doğan borçlar |
contractual liabilities |
| doğan lider |
born leader |
| doğan risk |
risk borne |
| doğan gelir |
income arising |