harcanması planlanan

harcanması planlanan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
harcanması planlanan planned to be spent

harcanması planlanan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kaynakların harcanması expenditure of resources
ödeneğin harcanması allowance made
harcanması daha iyi olurdu would be better spent
zamanın harcanması of spending time
fonların harcanması outlay of funds
doğal kaynakların boşa harcanması wasteful use of natural resources
harcanması beklenen para money expected to be spent
harcanması gereken required to be expensed
harcanması gereken ought to be spent
harcanması gereken kayıt kalemlerini ertelemek için. to defer recording items that should be expensed.
planlanan bölgeler scheduled territories
planlanan slated
için planlanan scheduled for
için planlanan planned for
planlanan kesinti planned outage
gerçekleşmesi planlanan scheduled to take place
planlanan projeler planned projects
planlanan eylem planned action
planlanan bütçe planned budget
planlanan kesinti süresi planned downtime
planlanan topluluk planned community
planlanan değişiklikler planned changes
tamamlanması planlanan scheduled for completion
planlanan kullanım planned usage
planlanan çıktı planned output
planlanan bitiş tarihi scheduled completion date
planlanan zaman planned time
planlanan teslimat tarihi scheduled delivery date
planlanan şehir planned city
planlanan tamamlama planned completion
için planlanan toplantı meeting scheduled for
planlanan kapasite planned capacity
planlanan maliyetler planned costs
planlanan tasarruf planned savings
planlanan tarih date scheduled
planlanan aralıklarla at planned intervals
planlanan miktar scheduled quantity
planlanan sonuçlar planned results
tamamlanması planlanan scheduled to be completed
planlanan başlangıç planned start
planlanan değer planned value
planlanan bitiş tarihi planned completion date
için planlanan are planned for
planlanan bitiş scheduled end
planlanan harcama planned expenditure
planlanan teslim süresi planned delivery time
planlanan yolculuk planned trip
evde teslim etmek planlanan planned to deliver at home
gerçekleşmesi planlanan scheduled to occur
planlanan teslim tarihi planned delivery date