devlet dairesini elinde tutan

devlet dairesini elinde tutan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
devlet dairesini elinde tutan that hold public office

devlet dairesini elinde tutan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
apartman dairesini diğer öğrencilerle paylaştım i shared a flat with others students
dairesini aradı searched his apartment
elinde tutan hisse senetleri shares held by him
kontrolü elinde tutan holds a controlling interest
onların elinde tutan holding in their hands
cumhurbaşkanlığını elinde tutan ülke country that hold the presidency
cumhurbaşkanlığını elinde tutan ülke the country holding the presidency
hayat elinde tutan taking life in hands
sermayenin% 49'unu elinde tutan which holds a 49% of the share capital
elinde tutan şirket company who hold
devlet elinde in state hands
iki tarafı da tutan bipartisan
tutan kimse captor
mesleki başarıyı ön planda tutan kimse careerist
aziz tutan kimse cherisher
gizli tutan closeted
günlük tutan kimse diarist
çantayı tutan sol left holding the bag
ışık tutan kimse torchbearer
kalem tutan holding pen
sıcak tutan kıyafetler warm clothing
en iyi sır tutan best kept secret
bir bebek tutan holding a baby
nefes tutan büyü breath holding spells
işaret tutan holding signs
akılda tutan bears in mind
mektubu tutan holding letter
yabancı menkul kıymetler tutan kuruluşlar entities holding foreign securities
yas tutan anne grieving parents
yay tutan holding spring
yas tutan anne grieving mother
uzakta tutan holding at bay
yas tutan aileler grieving families
tutan kişi person holding
bizi ayakta tutan holding us up
tutan üyeler members holding
sır tutan secret keeper
seni tutan ne what keeps you
bir arada tutan tutkal the glue that holds together
yas tutan kadın grieving woman
yas tutan çocuklar grieving children
yas tutan kişi grieving person
yas tutan aile grieving family
onu tutan in holding that
polis hücreleri tutan police holding cells
ipi tutan holding a rope
oturum tutan holding a session
yas tutan insanlar grieving people
yayıncıları tutan haklar rights holding broadcasters
boşluk tutan katılar solids holding space