izin veren bir özelliğe sahiptir

izin veren bir özelliğe sahiptir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
izin veren bir özelliğe sahiptir has a feature that allows

izin veren bir özelliğe sahiptir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
benzersiz bir özelliğe sahiptir has a unique capability to
birçok özelliğe sahiptir has many features
birçok özelliğe sahiptir boasts many features
birçok farklı özelliğe sahiptir has many different properties
kendi tüzel kişiliğine sahiptir ve ab sistemi içerisinde finansal özerkliğe sahiptir has its own legal personality and enjoys financial autonomy within the eu system
bir özelliğe sahip olmak have a feature
herhangi bir özelliğe uygunluk fitness for any particular
belirli bir özelliğe erişim access to a specific
özelliğe genel bakış feature overview
daha fazla özelliğe sahip has more features
bu özelliğe erişmek için to access this feature
bu özelliğe sahip have this feature
özelliğe bağlı olarak depending on property
bu özelliğe sahip have this attribute
bu özelliğe sahip with this capability
bu özelliğe sahibim i have this feature
hiçbir özelliğe ilgi duymamak no interest in any particular
benzer özelliğe sahip with similar capability
lisans veren ve lisans veren licensor and licensee
haciz veren borç veren foreclosing lender
lisans veren veya lisans veren licensor or licensee
lisans veren o lisans veren licensor o licensee
izin veren bir düzenleme a regulation allowing it
bulmak için izin veren bir a which allows to find
aile aynı zamanda kadın ve erkeklere izin veren bir okul the family is also a school which enables men and women to
bir insana izin veren that allow a person
izin veren bir konu a thread allowing
izin veren bir yasa çıkardı passed a law allowing
planımız ikisine de izin veren bir süreç oluşturdu. our plan has established a process that allows you to either
izin veren bir biçimde in a form allowing
izin veren bir bağlamda in a context that allows
izin veren önemli bir rol oynamak play a key role allowing
izin veren bir düzenleme a regulation that allows
izin veren bir ortaklık a partnership that allows
izin veren bir teknoloji a technology which allows
bir topraklama fişi iki uca ve üçüncü bir topraklama ucuna sahiptir a grounding type plug has two blades and a third grounding p
polarize bir fiş bir tane daha geniş olan iki uca sahiptir a polarized plug has two blades with one wider
bir proje benzersizdir ve belirli bir süreye sahiptir. a project is unique and is of definite duration
üretim başlamadan önce her bir boya ayrı bir formüle sahiptir before production starts each separate paint has a unique formula
bu şarap hafif bir menekşe ile güzel bir mor renge sahiptir this wine has a beautiful purple colour with a slight violet
izin veren allowing for
izin veren ajan letting agent
izin veren that allow for
izin veren makamlar permitting authorities
izin veren kaynaklar resources permitting
izin veren kurum permitting agency
izin veren kurumlar permitting agencies
izin veren sinyal permissive signal
izin veren maden mine permitting
izin veren mühendislik permitting engineering