ilgili algılanan riskler

ilgili algılanan riskler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ilgili algılanan riskler perceived risks involved

ilgili algılanan riskler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ile ilgili algılanan riskler perceived risks associated with
algılanan riskler dahil including perceived risks
riskler ve riskler risks and exposures
ilgili riskler risks involved
ilgili riskler risks associated
ile ilgili riskler risks related to
ilgili riskler relevant risks
ilgili riskler risks involved with
ile ilgili riskler risks relating to
iklimle ilgili riskler climate-related risks
ilgili riskler the risks concerning
ilgili riskler var there are risks involved
verilmesiyle ilgili riskler risks involved in granting
konuyla ilgili riskler stakes in the issue
katılımla ilgili riskler var there are risks associated with participation
iklim ve hava ile ilgili riskler climate and weather-related risks
girme ile ilgili riskler the risks associated with entering
ile ilgili tüm riskler all risks concerning
ilgili riskler the associated risks involved
işyeriyle ilgili riskler workplace-related risks
teknoloji ile ilgili riskler technology-related risks
istihdamla ilgili riskler employment related risks
ilgili yüksek riskler high risks associated
emekle ilgili riskler labor-related risks
yolsuzlukla ilgili riskler corruption-related risks
ilgili maliyet ve riskler costs and risks associated
gelirle ilgili riskler income-related risks
ile ilgili riskler risks regarding
yatırımla ilgili riskler risks involved in investment
yatırımla ilgili riskler investment-related risks
ile ilgili riskler risks dealing with
algılanan perceived
algılanan gürültü desibel perceived noise decibel
yalnız akıl ile algılanan şey thing-in-itself
algılanan sensed
algılanan değer perceived value
algılanan risk perceived risk
algılanan ihtiyaç perceived need
algılanan tehdit perceived threat
algılanan kalite perceived quality
gerçek veya algılanan real or perceived
algılanan fayda perceived benefits
algılanan efor perceived exertion
gerçek veya algılanan actual or perceived
yaygın olarak algılanan widely perceived
algılanan çatışma perceived conflict
algılanan eksiklik perceived lack
algılanan yetkinlik perceived competence
algılanan sakatlık perceived disability
algılanan başarısızlık perceived failure