başlatmayı öngörüyor

başlatmayı öngörüyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
başlatmayı öngörüyor envisages launching

başlatmayı öngörüyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sistem arızasında otomatik yeniden başlatmayı devre dışı bırak disable automatic restart on system failure
yeniden başlatmayı deneyin try rebooting
yeniden başlatmayı durdur restart inhibit
başlatmayı planlıyor plans to launch
yeniden başlatmayı dene try to restart
başlatmayı reddetme refusal to initiate
başlatmayı planlıyoruz we plan to launch
yeniden başlatmayı kaydet save reboot
yeniden başlatmayı deneyin try restarting
başlatmayı hedefliyor aims to launch
başlatmayı ertelemek postpone the launching
başlatmayı teşvik etmek promote initiation
başlatmayı bekliyor anticipates launching
yeniden başlatmayı dene attempt restart
zamanlayıcı başlatmayı etkinleştirmek için to activate timer start.
yeniden başlatmayı gerektir require restart
başlatmayı düşün consider initiating
bilgisayarınızı yeniden başlatmayı deneyin try restarting your computer
cep telefonuyla bilet satışlarını başlatmayı ve taraftarları kullanmayı planlıyor y intends to launch ticket sales via cellular phone, giving fans
uygulamaları otomatik olarak kapat ve yeniden başlatmayı dene automatically close applications and attempt to restart them
yanlışlıkla başlatmayı önler prevents accidental start-up
yeniden başlatmayı tamamladı completed a reboot
başlatmayı etkinleştir enable the launching
öngörüyor ki anticipates that
öngörüyor predicts that
öngörüyor musun do you foresee
öngörüyor it foresees
öngörüyor it predicts
öngörüyor ki foresees that
öngörüyor ki envisages that
kanun öngörüyor the law envisages
öngörüyor musun do you envisage
kanun öngörüyor law foresees
proje öngörüyor the project foresees
öngörüyor it envisages
rapor öngörüyor the report predicts
kanun öngörüyor law contemplates
imkanı öngörüyor foresees the possibility
proje öngörüyor the project envisages
öngörüyor he foresees
öngörüyor it envisions
ayrıca öngörüyor also envisages
öngörüyor she foresees
öngörüyor would foresee
hangi öngörüyor which envisions
proje öngörüyor the project envisions
ayrıca öngörüyor it also envisages
mevzuat öngörüyor legislation contemplates
öngörüyor is envisaging
anlaşma öngörüyor the agreement contemplates