zorluklarla karşılaştım

zorluklarla karşılaştım teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
zorluklarla karşılaştım have faced challenges

zorluklarla karşılaştım terimi için benzer kelimeler ve anlamları
zorluklarla karşılaştım ran into difficulties
zorluklarla karşılaştım i have faced difficulties
zorluklarla karşılaştım met with challenges
büyük zorluklarla karşılaştım met with great difficulty
tamamen zorluklarla karşılaştım fully met the challenge
zorluklarla karşılaştım i came across difficulties
bazı zorluklarla karşılaştım faced some difficulties
zorluklarla karşılaştım i faced hardships
bazı zorluklarla karşılaştım encountered some difficulties
zorluklarla karşılaştım met challenges with
maddi zorluklarla karşılaştım ran into financial difficulties
karşılaştım i came across
meydan okumayla karşılaştım met the challenge
karşılaştım i come across
karşılaştım i encountered
karşılaştım i have encountered
onunla karşılaştım ran into him
onunla karşılaştım i ran into him
karşılaştım i was confronted
karşılaştım i was faced
bir arkadaşla karşılaştım i ran into a friend
bu zorlukla karşılaştım met this challenge
onunla karşılaştım i faced him
karşılaştım i confronted
bir hedefle karşılaştım met a target
seninle karşılaştım i came across your
bir problemle karşılaştım met a problem
ilk karşılaştım i first encountered
bir arkadaşla karşılaştım i run into a friend
dava ile karşılaştım met the case
izleyiciyle karşılaştım i faced the audience
sorunla da karşılaştım also faced the problem
karşılaştım i've encountered
ilk karşılaştım i first came across
düşüşle karşılaştım met the decline
kimle karşılaştım who i had run into
bu yüzden karşılaştım so i faced
oldukça karşılaştım i came across quite
çok muhalefetle karşılaştım encountered much opposition
sorunlarımla karşılaştım faced with my problems
karşılaştım mı did i encounter
günlük karşılaştım i encountered daily
iki sorunla karşılaştım i faced two problems
birçok değişiklikle karşılaştım i have faced many changes
kimseyle karşılaştım i came across anyone
istisna ile karşılaştım met the exception
aynı durumla karşılaştım i faced the same situation
karşılaştım have confronted
tacizle karşılaştım harassment i have faced
onunla karşılaştım i encountered her