vakıf henüz kayda değer bir meyve vermedi; fakat

vakıf henüz kayda değer bir meyve vermedi; fakat teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
vakıf henüz kayda değer bir meyve vermedi; fakat foundation has not yet yielded any noteworthy fruit; but

vakıf henüz kayda değer bir meyve vermedi; fakat terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kayda değer kayda değer significant appreciable
henüz kayda değer yet remarkably
derin meyve, derin meyve aroması, yoğun meyve fruit dip
kayda değer değer appreciable value
kayda değer oranda değer düşüklüğü appreciable impairment
mahkeme henüz konuyla ilgili bir karar vermedi court is yet to render a ruling on the matter
fakat henüz kanıtlanmamış but as yet unproven
asla meyve vermedi never came to fruition
henüz karar vermedi not yet decided
henüz vermedi have yet to yield
henüz isim vermedi has yet to name
henüz cevap vermedi has not yet responded
henüz karar vermedi has not yet decided
henüz isim vermedi have yet to name
henüz vermedi have not yet given
kayda değer başka bir nokta another point worth noting
kayda değer bir şey yoktu there was nothing remarkable
kayda değer bir şey yok there is no appreciable
ve biz bunu kayda değer bir ilerleme olarak görüyoruz and we view it as considerable progress
kayda değer bir şekilde noteworthy has been his track record as
kayda değer bir değişiklik yok there are no noteworthy changes
kayda değer bir fark yaratmaz makes no appreciable difference
kayda değer bir gün a noteworthy day
kayda değer bir süreç a noteworthy process
kayda değer bir etkiye sahip olmak have an appreciable impact
kayda değer bir sıkıntı var there is a notable dearth
kayda değer appreciably
kayda değer worth noting
kayda değer şekilde gelişti significantly improved
kayda değer is worth noting
kayda değer are worth noting
kayda değer bulgular noteworthy findings
ayrıca kayda değer also worth noting
kayda değer are noteworthy
kayda değer ölçüde appreciable extent
kayda değer eşyalar noteworthy items
kayda değer risk appreciable risk
burada kayda değer it is worth noting here
kayda değer olaylar noteworthy events
kayda değer başarı noteworthy achievement
kayda değer önlemler noteworthy measures
kayda değer dava noteworthy case
kayda değer worth recording
kayda değer değişim appreciable change
kayda değer artış appreciable increase
kayda değer noteworthy to mention
kayda değer konular noteworthy issues
kayda değer başarılar noteworthy accomplishments
kayda değer girişim noteworthy initiative
kayda değer ölçüde to an appreciable extent