bir seferde tek bilgisayar

bir seferde tek bilgisayar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir seferde tek bilgisayar single computer at a time

bir seferde tek bilgisayar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tek seferde in one go
tek seferde at one go
neredeyse tek seferde almost at once
tek seferde in one shot
tek seferde in one swoop
tek seferde in a single run
tek seferde at single time
tek seferde in a single pass
tek seferde at a single time
tek seferde on one ocassion
tek seferde in a single shot
tek seferde on a single occasion
tek seferde görüntülenir displayed at one time
tek seferde in a single instance
tek seferde on one shot
tek seferde from a one-off
tek seferde at one shot
tek seferde karar verdim all at once i decided
tek seferde alınan taken in one go
tek seferde alınmak be taken in one go
bu tür intermodal kargo hizmetleri tek seferde sunulabilir, such intermodal cargo services may be offered at a single,
tek seferde at one time rate
tek seferde dönüm turning in one go
tek seferde 6 s 6 s in one go
bir seferde bir one at a time
bir seferde bir şey one thing at a time
bir seferde bir one at time
bir seferde bir once at a time
bir seferde bir gün a day at a time
bir seferde bir yıl one year at a time
bir seferde bir parça one piece at a time
bir seferde bir şey almak take one thing at a time
bir seferde bir çocuk one child at a time
bir seferde bir küçük adım one small step at a time
bir seferde bir ısırık one bite at a time
bir seferde bir bit one bit at a time
bir seferde bir adım atmak take one step at a time
bir seferde bir adım one step a time
bir seferde bir sayfa one page at a time
bir seferde bir gün şeyler almak take things one day at a time
bir seferde bir kelime one word at a time
bir seferde bir konu one issue at a time
bir seferde bir nefes one breath at a time
bir seferde bir gün yaşamak live one day at a time
bir seferde bir hafta one week at a time
bir seferde bir satır one line at a time
bir seferde bir proje one project at a time
bir seferde bir seviye one level at a time
bir seferde bir müşteri one customer at a time
bir seferde bir dakika one moment at a time