idare etmeye yetkili

idare etmeye yetkili teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
idare etmeye yetkili authorized to handle

idare etmeye yetkili terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yetkili veya yetkili atık bertaraf şirketleri yetkili makamları authorities in charge or approved waste disposal companies
idare edilen idare handle managed
idare etmeye başla begin to handle
hepsini idare etmeye yardımcı olmak assist to handle all
idare etmeye başladı started to handle
idare etmeye çalışıyordum i was trying to handle
hareket etmeye yetkili authorized to act
tanıklık etmeye yetkili competent to testify
kabul etmeye yetkili is authorized to accept
adına hareket etmeye yetkili authorized to act on behalf
kabul etmeye yetkili authorised to accept
kabul etmeye yetkili authorized to agree
hareket etmeye yetkili kişi person authorized to act
kabul etmeye yetkili değil not authorized to accept
kabul etmeye yetkili is entitled to accept
adına hareket etmeye yetkili kişiler persons authorized to act on behalf
terfi etmeye yetkili are entitled to promote
idam etmeye yetkili has authorized to be executed
hareket etmeye yetkili is authorised to act
taahhüt etmeye yetkili authorized to commit
garanti etmeye yetkili authorized to guarantee
ziyaret etmeye yetkili authorised to visit
hizmeti kabul etmeye yetkili kişi person authorised to accept service
müşteri şarj etmeye yetkili the customer authorizes to charge
yetkili yetkili kişi authorised competent person
sadece yetkili personel yetkili only qualified staff is authorized
yetkili yetkili appropriated authorized
yetkili makam yetkili competent authority authorised
sadece yetkili personel yetkili only qualified personnel are authorized
idare administrating
idare emri administration order
idare hukuku hakimi administrative-law judge
idare mektupları letters of administration
idare etmek manage up
idare edilebilirlik manageability
idare edilebilir manageable
idare edilebilir şekilde manageably
idare manipulate
kötü idare misconduct
kötü idare etmek mishandle
idare edememek mismanage
idare ederek providently
kendi kendini idare self-rule
idare stewardship
idare etmek get by
idare edilebilir governable
idare yolu route of administration
idare etmek manage with
idare hukuku hakimi administrative law judge
iyi idare fared well