| ve neyin daha önemli olduğunu |
and what's more important |
ve neyin daha önemli olduğunu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| etik, neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenmeyi içerir. |
ethics involves learning what is right or wrong |
| neyin sıcak olduğu ve neyin olmadığı |
what's hot and what's not |
| neyin işe yaradığını ve neyin işe yaramadığını |
what worked and what didn't |
| neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını öğrenme |
learning what works and what doesn't |
| neyin gerçek ve neyin hayali gölge örtü haline gelir |
over what's real and what's imaginary becomes a shadow cover |
| neyin önemli olduğunu öğren |
learn what is important |
| neyin önemli olduğunu say |
count what counts |
| neyin önemli olduğunu bilmek |
know what's important |
| neyin önemli olduğunu bilmek |
knowing what counts |
| neyin yeni olduğunu görün |
see what's new |
| bana neyin yanlış olduğunu söyle |
tell me what is wrong |
| neyin yanlış olduğunu merak ediyorum |
i wonder what's wrong |
| neyin yanlış olduğunu bilmiyorum |
i don't know what's wrong |
| neyin yeni olduğunu öğren |
learn what's new |
| bana neyin yanlış olduğunu söyle |
tell me what's wrong |
| neyin yeni olduğunu keşfedin |
discover what's new |
| neyin gerekli olduğunu anlamak |
understand what is required |
| neyin gerekli olduğunu ele almak |
address what is needed |
| neyin dahil olduğunu anlamak |
understand what is involved |
| neyin saklı olduğunu ortaya çıkarın |
reveal what is hidden |
| neyin doğru olduğunu |
sense of what's right |
| neyin mümkün olduğunu göster |
demonstrate what is possible |
| neyin dahil olduğunu bilmek |
knowing what is involved |
| neyin sıcak olduğunu görün |
see what's hot |
| neyin iyi olduğunu biliyoruz |
know what's good for |
| neyin yanlış olduğunu söyle |
state what was wrong |
| neyin sıcak olduğunu biliyorum |
know what's hot |
| neyin mümkün olduğunu |
of what enables |
| neyin kritik olduğunu bilmek |
knowing what is critical |
| neyin ne olduğunu bilir |
knows what's what |
| neyin gerekli olduğunu düşünün |
consider what is required |
| buna neyin sebep olduğunu bilmiyorum |
i don't know what's causing it |
| neyin peşinde olduğunu. |
what he's after. |
| neyin gerekli olduğunu belirleyin |
identify what is needed |
| neyin gerekli olduğunu görün |
see what is needed |
| neyin yanlış olduğunu sordu |
asked what was wrong |
| onlara neyin uygun olduğunu bulmak için |
to find what suits them |
| neyin gerekli olduğunu belirtin |
specify what is required |
| neyin doğru olduğunu biliyoruz |
know what's right |
| neyin dahil olduğunu tam olarak anlayın |
understand exactly what is involved |
| neyin mümkün olduğunu hayal edin |
imagine what's possible |
| neyin sebep olduğunu |
of what makes for |
| neyin önemli olduğuna odaklan |
focus on what matters |
| neyin nesi önemli |
what's the big deal about |
| neyin önemli olduğuna odaklanmak |
focusing on what matters |
| neyin önemli olduğuna odaklanın |
focus on what's important |
| neyin önemli olduğu |
of what counts |
| neyin daha iyi |
what's better than |
| suçluluk kanıtının var olduğunu ve bunun yeterli olduğunu |
that evidence of guilt existed and that it was sufficient to |
| bunun olduğunu düşünüyor, bunun olduğunu biliyor |
does thinking about this, knowing that this is happening in |