| tıkanıklığı giderin |
unclog drainage |
tıkanıklığı giderin terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| tıkanıklığı giderin. |
remove any blockage. |
| burun tıkanıklığı veya tıkanıklığı |
nasal congestion or stuffiness |
| endişelerinizi giderin |
address your concerns |
| ihtiyaçlarınızı giderin |
address your needs |
| giderin niteliği |
nature of expense |
| tüm tutuşma kaynaklarını giderin |
remove all sources of ignition |
| endişelerimizi giderin |
address our concerns |
| kavram yanılgılarını giderin |
address misconceptions |
| gevşekliği giderin |
remove any slack |
| sıkışmayı giderin |
remove the jam |
| soruları ve endişeleri giderin |
address questions and concerns |
| tüm deterjan kalıntılarını giderin |
remove all traces of detergent |
| giderin amacı |
purpose of the expense |
| yüzey kirlenmesini giderin |
remove surface contamination |
| kağıt sıkışmasını giderin |
clear the paper jam |
| kavram yanılgılarını giderin |
clear up misconceptions |
| bu eksikliği giderin |
address this shortcoming |
| trafik sıkışıklığını giderin |
clear traffic jam |
| sadece belirtileri giderin |
address only symptoms |
| güvenlik açıklarını giderin |
address security vulnerabilities |
| yapışkanlığı giderin. |
remove stickiness. |
| uyum eksikliklerini giderin |
address compliance shortcomings |
| ve sürtünme kaynaklarını giderin |
and remove sources of friction |
| tıkanıklıkları giderin |
remove any blockages |
| varlıkların, borçların, gelirin, giderin bir kısmını belirlemek |
to quantify some of the assets, liabilities, income, expense |
| tüm endişelerinizi giderin |
address all your concerns |
| tüm dökülmeleri giderin ve uygun şekilde atın |
remove all spills and properly dispose of |
| endişeyi daha da giderin |
further address the concern |
| kurtarma gereksinimlerini giderin |
address recovery needs |
| giderin bir kısmı |
portion of the expense |
| sedimantasyonu giderin |
remove sedimentation |
| damar tıkanıklığı |
athero- |
| damar tıkanıklığı |
embolism |
| damar tıkanıklığı |
infarction |
| sinüs tıkanıklığı |
sinus congestion |
| burun tıkanıklığı |
nasal congestion |
| göğüs tıkanıklığı |
chest congestion |
| damar tıkanıklığı |
venous stasis |
| damar tıkanıklığı |
vascular congestion |
| hava yolu tıkanıklığı |
airway obstruction |
| burun tıkanıklığı |
nasal stuffiness |
| yol tıkanıklığı |
road congestion |
| ağ tıkanıklığı |
network congestion |
| retinal ven tıkanıklığı |
retinal vein occlusion |
| bağırsak tıkanıklığı |
intestinal obstruction |
| akciğer tıkanıklığı |
pulmonary congestion |
| akciğer tıkanıklığı |
lung congestion |
| kafa tıkanıklığı |
head congestion |
| tıkanıklığı kolaylaştırmak |
ease congestion |
| üst solunum yolu tıkanıklığı |
upper airway obstruction |