ödeyecek bir şey kalmadı

ödeyecek bir şey kalmadı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ödeyecek bir şey kalmadı nothing left to pay

ödeyecek bir şey kalmadı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
daha iyi bir şey için para ödeyecek kadar enough to pay for something better
bir şey kalmadı left without
söyleyecek bir şey kalmadı nothing left to say
söylenecek bir şey kalmadı there is nothing left to say
kaybedecek bir şey kalmadı nothing left to lose
fazla bir şey kalmadı there is not much left
başka bir şey kalmadı nothing else left
saklayacak bir şey kalmadı nothing left to hide
fazla bir şey kalmadı nothing much left
hiç bir şey kalmadı we're left with nothing
bir şey kalmadı a nothing left
yiyecek bir şey kalmadı there is nothing left to eat
fazla bir şey kalmadı there was not much left
orada bir şey kalmadı. there's no something left.
söyleyecek fazla bir şey kalmadı no much left to say
bizim için fazla bir şey kalmadı there is not much left for us
başka bir şey kalmadı nothing else is left
bir şey kalmadı anything left out
hiçbir şey kalmadı there is nothing left
eklemek için hiçbir şey kalmadı nothing left to add
hiçbir şey kalmadı nothing remains
hiçbir şey kalmadı there's nothing left
hiçbir şey kalmadı have nothing left
hiçbir şey kalmadı there was nothing left
geriye hiçbir şey kalmadı there is nothing left but
hiçbir şey kalmadı left with nothing
benim için hiçbir şey kalmadı nothing left for me
hiçbir şey kalmadı nothing was left
hiçbir şey kalmadı nothing is left
geriye hiçbir şey kalmadı nothing left but
neredeyse hiçbir şey kalmadı there is almost nothing left
söyleyecek hiçbir şey kalmadı there's nothing left to say
hiçbir şey kalmadı nothing's left
hiçbir şey kalmadı nothing has been left
verecek hiçbir şey kalmadı nothing left to give
hiçbir şey kalmadı remain nothing
hiçbir şey kalmadı hardly anything left
hiçbir şey kalmadı had nothing left
geriye hiçbir şey kalmadı there is hardly anything left
2014'e hiçbir şey kalmadı there is nothing left to 2014
bu yüzden söyleyecek hiçbir şey kalmadı so nothing left to say
içinde hiçbir şey kalmadı nothing left inside
geriye hiçbir şey kalmadı there are nothing left
burada hiçbir şey kalmadı there's nothing left here
hiçbir şey kalmadı with nothing left out
pratikte hiçbir şey kalmadı practically nothing left
şansa kalan hiçbir şey kalmadı there's nothing left to chance
bir ücret ödeyecek will incur a charge
bir ücret ödeyecek shall pay a fee
hızlı bir şekilde kendisi için ödeyecek will quickly pay for itself