yüklerini hafifletmek

yüklerini hafifletmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yüklerini hafifletmek ease their burdens

yüklerini hafifletmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yüklerini hafifletmek to lighten their burden
iş yüklerini raporlama reporting workloads
esneklik, çeşitli iş yüklerini idare edebilme flexibility, an ability to handle varying workloads
iş yüklerini geçirme migrating workloads
yüklerini taşımak carry their load
yüklerini karşılamak meet their burden
yüklerini teslim et deliver their payload
yüklerini ekle add their load
yüklerini atıyor dumping their loads
farklı iş yüklerini idare edebilme an ability to handle varying workloads
iş yüklerini taşımak migrate workloads
ağır iş yüklerini ele almak handle heavy workloads
iş yüklerini ele alır handles workloads
iş yüklerini almak pick workloads
hafifletmek alleviate
hafifletmek commute
hafifletmek lighten
hafifletmek mitigate
hafifletmek palliate
hafifletmek soft-pedal
acıyı hafifletmek ease the pain
ruh halini hafifletmek lighten the mood
yükü hafifletmek ease the burden
hafifletmek mitigate against
yoksulluğu hafifletmek alleviating poverty
basıncı hafifletmek relieving pressure
yükü hafifletmek lighten the load
kaygıyı hafifletmek relieve anxiety
iklim değişikliğini hafifletmek mitigating climate change
etkiyi hafifletmek mitigate the impact
hafifletmek için in order to mitigate
endişeleri hafifletmek alleviate concerns
gerginliği hafifletmek ease the strain
yükü hafifletmek alleviate the burden
sorunu hafifletmek alleviate the problem
belirtileri hafifletmek relieve the symptoms
ağrıyı hafifletmek pain palliation
beklentileri hafifletmek dampen expectations
ağrıyı hafifletmek alleviate pain
yükü hafifletmek easing the burden
korkuları hafifletmek ease fears
can sıkıntısı hafifletmek relieve boredom
yükünü hafifletmek lighten the burden
kaygıları hafifletmek easing concerns
kısıtlamaları hafifletmek easing restrictions
yükünü hafifletmek relieve the burden
acıyı hafifletmek alleviate suffering
korkuları hafifletmek easing fears
etkiyi hafifletmek alleviate the impact
borç hafifletmek alleviate debt