| yeterli nakit kaynağına sahip olmak. |
have adequate cash resources. |
yeterli nakit kaynağına sahip olmak. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kaynağına sahip |
has its source |
| kaynağına inmek |
retrace |
| suyun kaynağına doğru |
upriver |
| güç kaynağına bağlantı |
connection to power supply |
| ışık kaynağına doğru |
toward a light source |
| maruz kalma tahmini ve kaynağına referans |
exposure estimation and reference to its source |
| kaynağına geri dön |
back to its source |
| güç kaynağına bağlı |
connected to the power supply |
| güç kaynağına gerek yok |
no power supply required |
| ışık kaynağına doğru |
toward light source |
| açık alev veya başka bir ateşleme kaynağına püskürtmeyin. |
do not spray on an open flame or other ignition source. |
| kaynağına bağlı olarak |
depending on its source |
| bir güç kaynağına bağlamak |
connect to a power source |
| güç kaynağına takın |
plug into power source |
| doğrudan ışık kaynağına bakma |
do not look directly into the light source |
| kurulumdaki mevcut güç kaynağına bağlı olarak |
depending on the available power source at installation |
| ateşleme kaynağına önemli ölçüde mesafe ve geri çekilme |
considerable distance to source of ignition and flash back |
| kaynağına göre |
according to its source |
| bir güç kaynağına takmak |
plug into a power |
| ışık kaynağına bakacak şekilde |
facing the light source |
| güç kaynağına takılı |
plugged in to power |
| yerel güç kaynağına uyuyor |
complies with local power supply |
| bilgisayarınızı yeniden güç kaynağına takın ve açın |
plug your computer back into its power source and then turn it on |
| güç kaynağına gerek yok |
no power supply needed |
| insan kaynağına değer vermek |
valuing human resources |
| su kaynağına bağlı |
connected to water supply |
| sahip olmak veya sahip olmak |
own or possess |
| sahip olmak ve sahip olmak |
own and possess |
| sahip olmak veya sahip olmak |
have or having |
| yeterli alana sahip olmak |
have enough space |
| sahip olmak için yeterli |
enough to have |
| yeterli zamana sahip olmak |
have sufficient time |
| yeterli bilgiye sahip olmak |
have sufficient knowledge |
| yeterli beceriye sahip olmak |
have enough skills |
| yeterli güce sahip olmak |
have enough power |
| yeterli elemanlara sahip olmak |
have enough elements |
| yeterli kaynağa sahip olmak |
have sufficient funds |
| yeterli yetkiye sahip olmak |
have adequate mandate |
| ödemek için yeterli kaynağa sahip olmak |
have sufficient funds to pay |
| yeterli kanuna sahip olmak |
have adequate laws |
| yeterli dayanıklılığa sahip olmak |
have enough endurance |
| yeterli sabra sahip olmak |
have enough patience |
| yeterli esnekliğe sahip olmak |
have sufficient resilience |
| yeterli servete sahip olmak |
have sufficient wealth |
| yeterli performansa sahip olmak |
have adequate performance |
| yeterli erişime sahip olmak |
have sufficient access |
| suçlu olduğuna inanmak için yeterli nedene sahip olmak |
have sufficient reason to believe that a criminal offence |
| yeterli beceriye sahip olmak |
have sufficient skills |
| yeterli potansiyele sahip olmak |
have enough potential |
| yeterli anlayışa sahip olmak |
have sufficient understanding |