| patlama tehlikesi altındaki ortamlar |
explosion endangered environments |
patlama tehlikesi altındaki ortamlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sıfırın altındaki ortamlar |
sub-zero environments |
| patlama tehlikesi |
explosion hazard |
| yangın ve patlama tehlikesi verileri |
fire and explosion hazard data |
| toz patlama tehlikesi |
dust explosion hazard |
| patlama tehlikesi |
danger of explosion |
| yangın veya patlama tehlikesi |
fire or explosion hazard |
| kitle patlama tehlikesi |
mass explosion hazard |
| patlama tehlikesi |
danger of bursting |
| belirli bir yangın veya patlama tehlikesi yok |
no specific fire or explosion hazard |
| patlama tehlikesi |
explosion danger |
| patlama tehlikesi olan bölge |
explosion-hazard area |
| patlama ve yangın tehlikesi |
explosion and fire hazard |
| patlama tehlikesi |
blast hazard |
| 2.2.3 yangın ve patlama tehlikesi |
2.2.3 fire and explosion hazard |
| kıvılcım kaynaklı patlama tehlikesi |
danger of explosion from sparking |
| yangın veya patlama tehlikesi oluşturmak |
create a fire or explosion hazard |
| yangın patlama tehlikesi verileri |
fire explosion hazard data |
| ürünün patlama tehlikesi yoktur. |
product does not present an explosion hazard. |
| patlama tehlikesi yaratmaz |
does not present an explosion hazard |
| patlama tehlikesi olan |
explosion-endangered |
| nesli tükenme tehlikesi altındaki hayvanlar |
endangered animals |
| nesli tükenme tehlikesi altındaki türler |
species at risk of extinction |
| genetik erozyon tehlikesi altındaki bitki genetik kaynaklarını. |
plant genetic resources under threat of genetic erosion. |
| güvenlik tehlikesi altındaki alanlar |
security compromised areas |
| bir patlama yoksa patlama |
c a u s i o n a g a i n s t explosion |
| tehdit altındaki ve tehlike altındaki türlerin korunması |
protecting threatened and endangered species |
| tehdit altındaki veya tehlike altındaki türlerin yaşam alanı |
habitat for threatened or endangered species |
| tehdit altındaki veya tehlike altındaki türler |
threatened or endangered species |
| ortamlar |
mediums |
| aşırı ortamlar |
extreme environments |
| insani ortamlar |
humanitarian settings |
| en zorlu ortamlar |
harshest environments |
| potansiyel patlayıcı ortamlar |
potentially explosive atmospheres |
| engebeli ortamlar |
rugged environments |
| kritik ortamlar |
critical environments |
| farklı ortamlar |
different environments |
| en zorlu ortamlar |
toughest environments |
| ortamlar arasında |
across environments |
| soğuk ortamlar |
cold environments |
| kültürlerarası ortamlar |
intercultural settings |
| endüstriyel ortamlar için bağışıklık |
immunity for industrial environments |
| belirli ortamlar |
particular environments |
| en zorlu ortamlar |
most challenging environments |
| ilgili kontrollü ortamlar |
associated controlled environments |
| sert veya stresli ortamlar |
harsh or stressful environments |
| sert dış ortamlar |
harsh outdoor environments |
| zorlu endüstriyel ortamlar |
harsh industrial environments |
| farklı ortamlar |
different mediums |
| zorlu ortamlar için |
for harsh environments |
| yüksek tehditli ortamlar |
high-threat environments |