solvent ve boya buharı patlayabilir veya tutuşabilir

solvent ve boya buharı patlayabilir veya tutuşabilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
solvent ve boya buharı patlayabilir veya tutuşabilir solvent and paint fumes can explode or ignite

solvent ve boya buharı patlayabilir veya tutuşabilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
pil yeniden şarj edilirse veya atılırsa patlayabilir veya sızdırabilir. battery may explode or leak if recharged or disposed
solvent bazlı boya solvent based paint
solvent bazlı boya solvent borne paint
solvent içermeyen boya solvent-free paint
pil patlayabilir veya sızıntı yapabilir battery may explode or leak
batarya yeniden şarj edilirse patlayabilir veya sızdırabilir. battery may explode or leak if recharged
patlayabilir veya sızıntı yapabilir may explode or leak
yeniden şarj edildiğinde, ateşe atıldığında patlayabilir veya sızdırabilir may explode or leak if recharged, disposed in fire
yakabilir veya patlayabilir can burn or explode
veya patlayabilir or explode
tutuşabilir may ignite
tutuşabilir konsantrasyonlar ignitable concentrations
kolayca tutuşabilir easily ignitable
tutuşabilir karışım ignitable mixture
tutuşabilir lifler ignitable fibers
tutuşabilir could ignite
tutuşabilir toz ignitable dust
buharlar tutuşabilir vapors can ignite
tutuşabilir sıvı kaplama malzemeleri için for ignitable liquid coating materials
yakıt tutuşabilir fuel may ignite
yanıcı tutuşabilir could ignite combustible
gazlar tutuşabilir gases may ignite
yanıcı gazların tutuşabilir konsantrasyonları ignitable concentrations of flammable gases
tutuşabilir are ignitable
yakıt tutuşabilir fuel could ignite
solvent birleşmesi veya yeniden inşası of solvent amalgamation or reconstruction
yeniden şarj edilirse patlayabilir ya da sızdırabilir may explode or leak if recharged
patlayabilir may explode
ısıtıldığında patlayabilir may burst if heated
veri patlayabilir explode data
patlayabilir can blow out
kabukları patlayabilir shells explode
olay yerine patlayabilir explode onto the scene
konteyner patlayabilir container may burst
patlayabilir can explode
malzeme patlayabilir explode material
o yangın patlayabilir that fire could break out
patlayabilir may lash out
nedeniyle patlayabilir can explode due to
nüfus patlayabilir populations explode
hücreler patlayabilir cells explode
bir dergi patlayabilir a magazine explode
piller ayrıca hasar görürse patlayabilir. batteries may also explode if damaged
patlayabilir might break out
heyecanla patlayabilir explode with excitement
temas halinde patlayabilir explode on contact
kan damarı patlayabilir blood vessel can burst
kabarcıklar patlayabilir bubbles implode
patlayabilir that can explode
patlayabilir ya da yakabilirsiniz explode or burn