kısıtlayıcı değil ama

kısıtlayıcı değil ama teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kısıtlayıcı değil ama not restrictive but

kısıtlayıcı değil ama terimi için benzer kelimeler ve anlamları

daha az kısıtlayıcı değil no less restrictive
kısıtlayıcı değil is not restrictive a
kısıtlayıcı değil are not restrictive
daha az kısıtlayıcı değil not less restrictive
daha kısıtlayıcı değil no more restrictive than
yasa kısıtlayıcı değil, sadece açıklayıcıdır. the law is not restrictive but merely illustrative.
yeterince kısıtlayıcı değil is not restrictive enough
gereğinden fazla kısıtlayıcı değil in not unduly restricting
ama ama but but
kısıtlayıcı olmayan madde non-restrictive clause
kısıtlayıcı olmayan nonrestrictive
kısıtlayıcı olmayan fıkra nonrestrictive clause
kısıtlayıcı restrictive
kısıtlayıcı anlaşma restrictive covenant
kısıtlayıcı uygulama restrictive practice
kısıtlayıcı constraining
kısıtlayıcı sözleşmeler restrictive covenants
akış kısıtlayıcı flow restrictor
kısıtlayıcı valf restrictor valve
en az kısıtlayıcı ortam least restrictive environment
kısıtlayıcı olmayan non-restrictive
daha kısıtlayıcı more restrictive
kısıtlayıcı faktörler constraining factors
kısıtlayıcı önlemler restrictive measures
kısıtlayıcı efsane restrictive legend
kısıtlayıcı kardiyomiyopati restrictive cardiomyopathy
kısıtlayıcı ciro restrictive endorsement
kısıtlayıcı kurallar restrictive guidelines
kısıtlayıcı uygulamalar restrictive practices
kısıtlayıcı akciğer hastalığı restrictive lung disease
en az kısıtlayıcı least restrictive
kısıtlayıcı giysiler restrictive clothing
kısıtlayıcı plaka restrictor plate
kısıtlayıcı ayar restrictive setting
kısıtlayıcı politikalar restrictive policies
kısıtlayıcı yorumlama restrictive interpretation
kısıtlayıcı mevzuat restrictive legislation
kısıtlayıcı nitelik restrictive nature
daha az kısıtlayıcı less restrictive
aşırı kısıtlayıcı overly restrictive
en kısıtlayıcı most restrictive
kısıtlayıcı koşullar restrictive conditions
kısıtlayıcı iş uygulamaları restrictive business practices
kısıtlayıcı anlaşmalar restrictive agreements
kısıtlayıcı yaklaşım restrictive approach
kısıtlayıcı yemek restrictive eating
aşırı kısıtlayıcı unduly restrictive
kısıtlayıcı ticaret uygulamaları restrictive trade practices
en az kısıtlayıcı ayar least restrictive setting
kısıtlayıcı terimler restrictive terms