büyük bir engel oluşturmak

büyük bir engel oluşturmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
büyük bir engel oluşturmak constitute a major obstacle

büyük bir engel oluşturmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
engel ve engel hamper and hinder
bir engel oluşturmak create an encumbrance
önemli bir engel oluşturmak pose a significant barrier
bir engel oluşturmak constitute a hurdle
engel oluşturmak creating barriers to
engel oluşturmak constitute an obstacle
engel oluşturmak form an obstacle
engel oluşturmak create hurdles
engel oluşturmak create barriers for
engel oluşturmak posing a barrier
büyük bir engel a major obstacle
büyük bir engel a major hurdle
büyük bir engel is a major obstacle
büyük bir engel a major barrier
için büyük bir engel a major obstacle for
büyük bir engel olarak as a major obstruction
hukukun üstünlüğüne büyük bir engel a major obstacle to the rule of law
büyük bir engel olmak be a major obstacle
büyük bir engel a big hurdle
büyük bir engel a big handicap
büyük bir engel a major impediment
büyük bir engel olarak kalmak remain a major obstacle
büyük bir engel is a major impediment
büyük bir engel olmak remain a major impediment
büyük bir engel haline gelir becomes a major barrier
oluşturmak ve oluşturmak için for creating and building
karakter oluşturmak, kişilikleri geliştirmek ve daha iyi toplumlar oluşturmak form character, to forge personalities and to make better societies
büyük büyük büyük büyük dede great great great great grandfather
büyük engel major obstacle
büyük engel major impediment
en büyük engel the biggest hurdle
büyük engel major stumbling block
büyük engel big obstacle
en büyük engel biggest obstacle
büyük engel huge obstacle
en büyük engel greatest obstacle
büyük engel big hurdles
önündeki en büyük engel largest obstacles to
büyük engel grave impediment
kuralın önündeki büyük engel major obstacle to the rule
tek en büyük engel the single biggest obstacle
en büyük engel greatest hurdles
büyük engel great handicap
büyük engel vardı was greatly hampered
en büyük engel greatest hindrance
en büyük engel largest hurdle
en büyük engel teşkil ediyor poses the greatest impediment
önündeki en büyük engel largest barrier to
büyük bir zorluk oluşturmak pose a great challenge
büyük bir bölüm oluşturmak form a large part