varsayımın üstesinden gelinebilir

varsayımın üstesinden gelinebilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
varsayımın üstesinden gelinebilir presumption may be overcome

varsayımın üstesinden gelinebilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
varsayımın üstesinden gelmek overcome a presumption
üstesinden gelinebilir can be overcome
üstesinden gelinebilir may be overcome
üstesinden gelinebilir could be overcome
sadece üstesinden gelinebilir can only be overcome
üstesinden gelinebilir might be overcome
üstesinden gelinebilir mi can they be overcome
zorlukların üstesinden gelinebilir challenges can be overcome
bu üstesinden gelinebilir this can be overcome
ayrıca üstesinden gelinebilir could also be overcome
sorunların üstesinden gelinebilir issues can be overcome by
ölçek tarafından üstesinden gelinebilir scale can be overcome by
senin varsayımın doğru your assumption is correct
varsayımın başlaması starting assumption
senin varsayımın üzerine upon your assumption
varsayımın güçlendirilmesi strengthening on the assumption
varsayımın ötesinde beyond the assumption
varsayımın kullanımı use of presumption
varsayımın sona ermesi cessation of presumption
üstesinden overcame
üstesinden gelmek overcome
üstesinden overcoming
üstesinden gelmek row over
üstesinden geleceğiz we shall overcome
üstesinden geldi worked out
zorlukların üstesinden gelmek overcome challenges
üstesinden geliyorum getting through
üstesinden gelmek make through
üstesinden gel get it over
sorunların üstesinden gelmek deal with problems
üstesinden gelmek handle over
bunun üstesinden gelebilirim i can handle it
sorunların üstesinden gelmek deal with issues
üstesinden gelmek to be overcome
sorunların üstesinden gelmek overcome problems
zoru başarmak, üstesinden gelmek beating the odds
üstesinden gelmek overcome with
üstesinden gelmek handling over
itirazların üstesinden gelmek overcome objections
bir zorluğun üstesinden gelmek overcome a challenge
üstesinden gelmek looms over
üstesinden gelmek fighting off
bir sorunun üstesinden overcome a problem
yoksulluğun üstesinden gelmek overcome poverty
zorlukların üstesinden gelmek overcome difficulties
zorlukların üstesinden gelmek overcoming challenges
direncin üstesinden gelmek overcome resistance
üstesinden gelmek get nailed
itirazların üstesinden gelmek overcoming objections
bunun üstesinden gel beat that