daha iyi bir zamanda geldim

daha iyi bir zamanda geldim teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
daha iyi bir zamanda geldim have come at a better time

daha iyi bir zamanda geldim terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yakın zamanda geldim i have recently arrived
yakın zamanda geldim i arrived recently
yakın zamanda geldim i have arrived recently
aynı zamanda yakın zamanda but also recently
daha iyi bir zamanda at a better time
daha iyi bir zamanda ulaşamadı couldn't have arrived at a better time
daha iyi bir zamanda gelemezdim could not have come at a better time
daha iyi bir zamanda gelememiştim ... couldn't had come at a better time...
daha iyi bir zamanda gel come at a better time
iyi geldim i arrived well
iyi noktaya geldim made good point
herhangi bir zamanda iyi bir neden. good cause at any time.
daha iyi zamanda in better time
daha yeni geldim have just arrived
daha yeni geldim i have just come back
daha yeni geldim i just came back
daha yeni geldim i just got here
daha yeni geldim just got here
daha yeni geldim have just come
daha yeni geldim i've just come back
daha yakına geldim i moved closer
daha yeni geldim i just came back from
daha yeni geldim i have just came back
daha yeni geldim i have just come back from
daha yeni geldim have just come back
daha yeni geldim i have just arrived from
daha yeni geldim have just come back from
daha önce geldim came way before
daha önce geldim i arrived earlier
daha dün geldim i just arrived yesterday
daha yeni geldim i have just arrived madrid
daha yakına geldim i have come closer
daha yeni geldim i have just arrived back
daha yeni geldim i have just come from
daha sonra herhangi bir zamanda böyle bir performans gerektirir. require such performance at any time thereafter.
daha sert, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü harder better faster stronger
daha az zamanda daha fazlasını yapın do more in less time
daha az zamanda daha fazlasını yapın get more done in less time
daha az zamanda daha çok şey more things in less time
daha az zamanda daha çok insan more people in less time
iyi bir zamanda in a good time
iyi bir zamanda at a good time
aynı zamanda iyi bir fırsattı was also a good opportunity
aynı zamanda iyi bir yol is also a good way
bir araya geldim have come together
tekrar bir araya geldim got back together
bir araya geldim have got together
bir araya geldim i come together
ile bir araya geldim have come together with
uzun bir yoldan geldim i've come a long way