benim için imkansızdı

benim için imkansızdı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
benim için imkansızdı it has been impossible for me

benim için imkansızdı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bizim için imkansızdı it was impossible for us
onun için imkansızdı it was impossible for him to
benim benim benim my, my, my
imkansızdı it was impossible
imkansızdı it has been impossible
imkansızdı was impossible
imkansızdı it was impossible that
imkansızdı it's been impossible
imkansızdı it have been impossible
neredeyse imkansızdı it was virtually impossible
neredeyse imkansızdı it was nearly impossible to
düşünmek imkansızdı it was impossible to think of
tamamen imkansızdı was utterly impossible
bulmak imkansızdı was impossible to find
sıkılmak imkansızdı it was impossible to be bored
imkansızdı were impossible
imkansızdı yardım it was impossible help
imkansızdı has been impossible
almak imkansızdı was impossible to get
bu imkansızdı that were impossible
yapmamak imkansızdı it was impossible not to
ondan hoşlanmamak imkansızdı it was impossible not to like him
tamamen imkansızdı it was utterly impossible
benim için ve benim adıma hareket etmek to act for me and in my name
benim için benim adına for me on my behalf
benim benim my-my
benim benim my my
benim bu konuda benim my take on this
benim evim benim kalem my home is my castle
benim hayatım benim yolum my life, my way
benim ülkem ve benim my country and i have
benim hayatım artık benim değil senin my life is no longer my own but yours
bu benim emrim, birbirinizi benim kadar sevdiğiniz this is my commandment, that you love one another as i have
benim için forme
benim için formee
bir at için krallık !, benim kingdom for a horse!, my
benim için for me
benim için biliniyor known to me
benim için bir zevktir it is my pleasure
benim için çalışıyor works for me
benim için gülümse smile for me
benim için içinde ne var what's in it for me
benim için zevkti it was my pleasure
benim için çalışıyor it works for me
benim için iyi fine for me
benim için iyi it is fine for me
benim için uygun it's ok for me
benim hayatım için for the life of me
benim için for my
bu benim için bir zevk it's my pleasure