londra'yı seviyorum ve oyunlar oradaki herhangi bir sporcu için en büyük hedef.

londra'yı seviyorum ve oyunlar oradaki herhangi bir sporcu için en büyük hedef. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
londra'yı seviyorum ve oyunlar oradaki herhangi bir sporcu için en büyük hedef. i love london and the games are the biggest goal for any athlete out there.

londra'yı seviyorum ve oyunlar oradaki herhangi bir sporcu için en büyük hedef. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
oradaki herhangi bir girişim any attempt thereat
oradaki herhangi bir kişi any person thereunder
oradaki yonder
oradaki notlar notes thereto
oradaki that over there
oradaki kimse that one over there
ve oradaki kurallar and rules thereunder
ve oradaki tüm haklar and all rights therein
oradaki gerçekler the facts therein
ve oradaki protokoller and the protocols thereto
oradaki adam that man over there
ve oradaki yasalar and the laws applicable therein
burada ve oradaki tuhaf işler odd jobs here and there
oradaki adam guy over there
oradaki anlaşmayı kapattıktan sonra close the deal there and then
oradaki haklar veya gerekli tüm izinleri almış bulunmaktayız. the rights thereto or have received all necessary consents.
oradaki yolum my way there
londra kraliçesi mary londra queen mary university of london
bir sporcu a sportsman
bir sporcu an sportsman
paralimpik bir sporcu a paralympic athlete
o iyi bir sporcu he is good sportsman
gerçek bir sporcu a true sportsman
seni dünden daha çok seviyorum ama yarından daha az seviyorum i love you more than yesterday but less than tomorrow
seni seviyorum seviyorum i love love you
seni seviyorum seni seviyorum i love i love you
sporcu ayağı athlete's foot
sporcu kalbi athletic heart
sporcu scot jock scot
sporcu sportsman
sporcu sportswoman
sporcu insanlar sportspeople
sporcu askısı jock strap
sporcu sports player
keskin sporcu keen sportsman
şekerli sporcu içecekleri sugary sports drinks
binlerce sporcu thousands of athletes
sporcu komisyonu athletes commission
sporcu yöneticisi athlete manager
sporcu elçisi athlete ambassador
sporcu olarak as an athlete
sporcu olmak being an athlete
en iyi sporcu top sportsman
popüler sporcu popular sportsman
sporcu yetiştirmek to educate athletes
sporcu fuarı sportsman fair
sporcu tutum sportsmanlike attitude
üst düzey sporcu high level sportsman
sporcu fitness athlete
sporcu medya grubu sportsman media group