yerel kapasite yaratmak

yerel kapasite yaratmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yerel kapasite yaratmak creating local capacity

yerel kapasite yaratmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kapasite yaratmak creating a capacity
yerel kapasite local capacity
yerel kapasite geliştirme local capacity building
yerel kapasite geliştirmek build local capacity
yerel kapasite geliştirme building local capacity
yerel kapasite native capacity
yerel kapasite geliştirme local capacity development
yerel yönetim kapasite programı local government capacity programme
yerel kapasite geliştirme building of local capacity
yerel paydaşların kapasite geliştirme capacity building of local stakeholders
yeterli yerel kapasite sufficient local capacity
yerel kapasite geliştirmek develop local capacity
yerel kapasite geliştirme çalışmaları local capacity-building efforts
yerel yerel local vernacular
yerel yerel hacienda local
yerel yerel local a local
yerel yerel topluluklar local native communities
yerel-yerel istihdam local-local employment
yerel olarak, 42 yerel ceza adaleti kurulları locally, 42 local criminal justice boards
yaratmak beget
yaratmak create
zaman yaratmak make time
yanlış yaratmak miscreate
yeni sözcük yaratmak neologize
yeniden yaratmak re-create
farkındalık yaratmak raising awareness
farkındalık yaratmak create awareness
bir farklılık yaratmak making a difference
farkındalık yaratmak build awareness
izlenim yaratmak give the impression
dalga yaratmak making waves
birlikte yaratmak co-create
farkındalık yaratmak drive awareness
farkındalık yaratmak rise awareness
hakkında farkındalık yaratmak raise awareness about
gelir yaratmak generate income
farkındalık yaratmak generate awareness
enkaz yaratmak wreck havoc
türev eserler yaratmak create derivative works
etki yaratmak making an impact
olumlu bir fark yaratmak make a positive difference
farkındalık yaratmak creating awareness
bir gerçeklik yaratmak make a reality
heyecan yaratmak create a stir
fark yaratmak make a world of difference
fark yaratmak making the difference
heyecan yaratmak create excitement
izlenim yaratmak create the impression
değer yaratmak create value for
önemli bir fark yaratmak make a significant difference