| gebeliğin gerçekleşmesini önlemek |
prevent pregnancy from occurring |
gebeliğin gerçekleşmesini önlemek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bunun gerçekleşmesini önlemek için |
to prevent this from taking place |
| olayların gerçekleşmesini önlemek |
prevent incidents from occurring |
| gebeliğin sonlandırılması |
termination of pregnancy |
| gebeliğin erken evresi |
earlier stage of pregnancy |
| gebeliğin akut yağlı karaciğeri |
acute fatty liver of pregnancy |
| gebeliğin gönüllü sonlandırılması |
voluntary termination of pregnancy |
| gebeliğin aşamaları |
stages of pregnancy |
| seçmeli gebeliğin sonlandırılması |
elective termination of pregnancy |
| gebeliğin intrahepatik kolestazı |
intrahepatic cholestasis of pregnancy |
| gebeliğin son aşaması |
last stage of pregnancy |
| gebeliğin önlenmesi |
prevention of pregnancy |
| gebeliğin erken sonlandırılması |
early termination of pregnancy |
| gebeliğin erken evreleri |
early stages of pregnancy |
| gebeliğin farklı evreleri |
different stages of pregnancy |
| gebeliğin erken evrelerinde |
in the early stages of pregnancy |
| gebeliğin erken haftaları |
early weeks of pregnancy |
| gebeliğin olumsuz sonuçları |
adverse outcomes of pregnancy |
| gebeliğin sonlandırılması konusunda seçim |
choice on termination of pregnancy |
| gebeliğin ileri evresi |
advanced stage of pregnancy |
| gebeliğin cerrahi sonlanması |
surgical termination of pregnancy |
| gebeliğin seçmeli sonlandırılması |
elective termination of a pregnancy |
| gebeliğin 5. günü |
day 5 of pregnancy |
| gebeliğin uzun sürmesi |
have long gestation |
| gebeliğin gönüllü olarak kesilmesi |
voluntary interruption of pregnancy |
| gebeliğin erken döneminde |
early in gestation |
| gebeliğin ortasında |
the middle of pregnancy |
| gebeliğin sonraki kısmı |
later part of pregnancy |
| gebeliğin tıbbi sonlandırılması |
medical termination of pregnancy |
| gerçekleşmesini bekliyor |
waiting to happen |
| gerçekleşmesini sağlar |
makes it happen |
| felaket gerçekleşmesini bekliyor |
disaster waiting to happen |
| gerçekleşmesini sağla |
make it come true |
| gerçekleşmesini bekleyen bir kaza |
an accident waiting to happen |
| gerçekleşmesini sağlayabilir |
can make it happen |
| gerçekleşmesini bekleyen kazalar |
accidents waiting to happen |
| bu suçların gerçekleşmesini durdurma |
stop these crimes from happening |
| gerçekleşmesini sağlayacağım |
i'll make it happen |
| gerçekleşmesini bekleyen bir felaket |
a disaster waiting to happen |
| gerçekleşmesini sağlamak |
ensuring the realisation |
| gerçekleşmesini sağlar |
it allows to fulfill |
| gerçekleşmesini sağlamak |
assure the realization |
| gerçekleşmesini kolaylaştırmak |
facilitate the realization |
| gerçekleşmesini engelleyen |
which prevents from occurring |
| gerçekleşmesini sağlamak |
ensure the realization |
| gerçekleşmesini desteklemek |
supporting the realisation |
| herhangi bir hayalin gerçekleşmesini sağlamak |
making any dream come true |
| gerçekleşmesini engelleyen |
hindering the realization of |
| gerçekleşmesini mümkün kılar |
makes possible the realization |
| gerçekleşmesini engellemek |
inhibit the realization |
| dileklerin gerçekleşmesini sağlar |
makes wishes come true |