yağdan gelen kaloriler

yağdan gelen kaloriler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yağdan gelen kaloriler calories from fat

yağdan gelen kaloriler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kaloriler, kaloriler calories in, calories out
kaloriler ve kaloriler calories in and calories out
gıdalardan gelen kaloriler calories from foods
boş kaloriler empty calories
isteğe bağlı kaloriler discretionary calories
harcanan kaloriler wasted calories
eklenen şekerden kaloriler calories from added sugar
yaktığınız kaloriler calories you have burned
aldığın kaloriler calories you take in
bu kaloriler these calories come from
kaloriler sayılmaz calories don't count
besin yoğun kaloriler nutrient-dense calories
yağdan arındırılmış defatted
yağdan enerji energy from fat
yağdan keser cuts through grease
yağdan türetilmiş kök hücreler adipose derived stem cells
310 yağdan 310 kalori 310 calories from fat 160
yağdan yapılmış made from oil
yağdan türetilmiş ürünler oil-derived products
yağdan uzak tutmak keep the fat off
ham yağdan türetilmiş derived from crude oil
yağdan türetilmiş yetişkin kök hücreler adipose-derived adult stem cells
yağdan ayrılma breaking up of the oil
tahrik makaralarını, motor makaralarını, kabloları aşırı yağdan arındırın, wipe excess grease off drive pulleys, motor pulleys, cables,
ham yağdan arıtılmış refined from crude oil
yağdan yapılmış made up of oil
doymuş yağdan enerji energy from saturated fat
plastik yağdan geliyor plastic comes from oil
bitkisel yağdan biyodizel biodiesel from vegetable oil
yağdan günlük kalori daily calories from fat
yağdan tasarruf save oil
gelen ve gelen both to and from
gelen ve gelen mektuplar letters from and
gelen ve gelen serving to and from
işbaşına yeni gelen kimse iyi iş görür a new broom sweeps clean
sonradan akla gelen düşünce afterthought
elinden gelen all-out
başına gelen befell
göğüsten gelen chesty
başta gelen chiefest
karşılık gelen açılar corresponding angles
vadesi gelen fatura due bill
kulağa hoş gelen dulcet
içkiden gelen cesaret dutch courage
haydan gelen huya gider easy come, easy go
ardından gelen ensuing
kulağa hoş gelen euphonic
ilk gelen first-come
cennetten gelen heaven-sent
gelen yerli homebred