avantajlara yol açmak

avantajlara yol açmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
avantajlara yol açmak lead to advantages

avantajlara yol açmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
avantajlara genel bakış benefits overview
avantajlara rağmen despite the advantages
aşağıdaki avantajlara sahiptir has the following advantages
avantajlara dikkat çekmek draw attention to the advantages
belirli avantajlara sahip olmak have certain advantages over
bazı avantajlara sahip olmak have some advantages
çeşitli avantajlara sahip olmak have various advantages
avantajlara bir göz atın take a look at advantages
bazı avantajlara sahiptir possesses some advantages
aşağıdaki avantajlara hak kazanırlar are entitled to the following benefits
avantajlara bak look at advantages
bu avantajlara eriş access these benefits
bu avantajlara rağmen in spite of this advantages
sayısız avantajlara rağmen despite the numerous advantages
avantajlara genel bakış an overview of the advantages
avantajlara erişme accessing benefits
avantajlara ikna olmuş is convinced of the advantages
tüm avantajlara erişim sağlar gives access to all the benefits
belirli avantajlara hak kazanma entitlement to particular benefits
gibi avantajlara sahiptir has advantages such as
birinin kapısına yol açmak beat a path to someone's door
yol açmak entail
tahribata yol açmak raise havoc
yol açmak give rise to
yol açmak give rise
yol açmak giving rise
yol açmak make way for
karışıklığa yol açmak cause a stir
yol açmak make inroads
yol açmak lead to a
ölüme yol açmak lead to death
karışıklığa yol açmak lead to confusion
yol açmak making inroads
değişime yol açmak lead to a change
sorunlara yol açmak lead to problems
tahribata yol açmak cause havoc
bir iddiaya yol açmak give rise to a claim
başarısızlığa yol açmak lead to failure
paraya yol açmak lead to cash
artışa yol açmak lead to an increase
tahribata yol açmak causing havoc
sonuçlara yol açmak lead to results
anlaşmazlığa yol açmak lead to conflict
iddiaya yol açmak giving rise to the claim
kovuşturmaya yol açmak lead to prosecution
artışa yol açmak lead to increase
hasara yol açmak lead to damage
endişelere yol açmak give rise to concerns
hasara yol açmak result in damage
tartışmalara yol açmak raise controversy