üst sınır değil

üst sınır değil teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
üst sınır değil is no upper limited

üst sınır değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
alt sınır, üst sınır. lower bound, upper bound.
sınır ötesi olmayan sınır non-cross border
en az üst sınır least upper bound
üst sınır upper bound
üst sınır upper limit
üst sınır above par
üst sınır upper boundary
üst sınır higher limit
üst sınır top limit
üst sınır an upper limit
üst sınır yok no upper limit
üst sınır normal upper limit normal
üst sınır top boundary
üst sınır tahmini upper bound estimate
üst sınır top border
üst sınır upper range limit
üst sınır limit above which
alt ve üst sınır lower and upper limit
üst sınır konumu upper limit position
bir üst sınır a upper bound
üst sınır koymak set an upper limit
üst sınır senaryosu upper bound scenario
üst ve alt sınır upper and lower bound
üst sınır aşıldı upper limit exceeded
izin verilen üst sınır permissible upper limit
üst sınır dahilinde within the upper limit
önerilen üst sınır recommended upper limit
üst sınır işaretinin üstündeki direk mast above the upper limit mark
üst sınır işareti upper limit mark
sıkı üst sınır strict upper limit
üst sınır değerleri upper limiting values
bir üst sınır an upper bound of
üst sınır temas upper limit contact
için üst sınır upper bound for
alt ve üst sınır lower and upper bound
üst sınır koymak place an upper limit
üst sınır yok. there is no upper limit.
üst üst upper top
üst-üst sınıf upper-upper class.
üst düzey yöneticiler, üst düzey yöneticiler top executives, executives
gökyüzü sınır değil the sky is not the limit
daha sinir bozucu bir şey değil nothing more frustrating than
gökyüzü bir sınır değil the sky is not a limit
sadece sinir bozucu değil not just annoying
değil sinir bozucu is frustrating not to
üst değil not the top
çok iyi değil çok kötü değil not so good not so bad
hiç hoş değil, bir şey değil. not at all o you're welcome
iyi değil fena değil not good not bad
artık mümkün değil veya istekli değil is no longer able or willing to