varsayımsal uluslarüstü rasyonellik

varsayımsal uluslarüstü rasyonellik teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
varsayımsal uluslarüstü rasyonellik hypothetical supranational rationality

varsayımsal uluslarüstü rasyonellik terimi için benzer kelimeler ve anlamları
uluslarüstü supra-national
uluslarüstü supranational
uluslarüstü supranationalism
uluslarüstü mahkeme supranational tribunal
uluslarüstü kamu kurumu supranational public institution
uluslarüstü ve hükümetlerarasıcılık supranationalism and intergovernmentalism
ulusal ve uluslarüstü national and supranational
uluslarüstü ya da avrupa politikaları. supranational or european policy ones.
ekonomik rasyonellik economic rationalism
rasyonellik rationality
sınırlı rasyonellik bounded rationality
rasyonellik kontrolü rationality check
araçsal rasyonellik instrumental rationality
ekonomik rasyonellik economic rationality
resmi rasyonellik formal rationality
bireysel rasyonellik individual rationality
insan rasyonellik human rationality
artan rasyonellik increased rationality
rasyonellik varsayımı rationality assumption
esaslı rasyonellik substantive rationality
sosyal rasyonellik social rationality
ekonomik rasyonellik of economic rationality
rasyonellik kavramı concept of rationality
tam rasyonellik full rationality
temel rasyonellik basic rationality
rasyonellik üzerine on the rationality of
sınırlı rasyonellik limited rationality
tam rasyonellik complete rationality
varsayımsal zorunluluk hypothetical imperative
varsayımsal hypothetically
olmayan varsayımsal non-assumptive
varsayımsal presumptive
varsayımsal varis presumptive heir
varsayımsal presumptively
varsayımsal suppositious
varsayımsal tanı presumptive diagnosis
varsayımsal test presumptive test
varsayımsal vergi hypothetical tax
varsayımsal durum hypothetical situation
varsayımsal a hypothetical
varsayımsal uygunluk presumptive eligibility
varsayımsal an hypothetical
varsayımsal tedavi presumptive treatment
varsayımsal delil presumptive evidence
varsayımsal olarak konuşma hypothetically speaking
varsayımsal soru hypothetical question
varsayımsal senaryo hypothetical scenario
varsayımsal pozitif presumptive positive
varsayımsal kimlik presumptive identification
varsayımsal vergilendirme presumptive taxation