| yeterliliklerin dışında |
outside of competences |
yeterliliklerin dışında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yeterliliklerin tanınması |
recognition of proficiency |
| yeterliliklerin sınırlandırılması |
delimitation of competences |
| yeterliliklerin dağılımı |
distribution of competences |
| yeterliliklerin listesi |
list of qualifications |
| yeterliliklerin geliştirilmesi |
development of competences |
| yeterliliklerin geliştirilmesi |
development of competencies |
| mesleki yeterliliklerin yönetimi |
governing professional qualifications |
| yeterliliklerin yitirilmesi |
encroachment of competences |
| diğer yeterliliklerin yanı sıra |
among other competencies |
| yeterliliklerin tahsis edilmesi |
allocation of competencies |
| yeterliliklerin denklikleri |
equivalencies of qualifications |
| yeterliliklerin dağılımı |
division of competencies |
| yetenek ve yeterliliklerin detaylı envanteri |
detailed inventory of your skills and competences |
| yeterliliklerin kazanılması |
acquisition of competences |
| yeterliliklerin yapısı |
structure of qualifications |
| yeterliliklerin geliştirilmesi |
development of qualifications |
| yeterliliklerin düzenlenmesi |
regulation of competencies |
| yeterliliklerin denkliği |
equivalence of qualifications |
| yeterliliklerin kataloğu |
catalogue of competences |
| bireysel yeterliliklerin değerlendirilmesi |
an assessment of individual qualifications |
| yeterliliklerin dağılımı |
dispersion of competencies |
| yeterliliklerin verilmesi |
delivering qualifications |
| mesleki yeterliliklerin genişletilmesi |
expanding professional competences |
| yeterliliklerin eksikliği |
lack of competencies |
| yeterliliklerin sinerjisi |
synergy of the competencies |
| yeterliliklerin şeffaflığı |
transparency of qualifications |
| yeterliliklerin anlaşılması |
understanding of the competencies |
| anahtar yeterliliklerin kazanılması |
acquisition of key competences |
| dışında açıkça ifade edebileceğim dışında |
except as i may otherwise expressly provide |
| yurt dışında veya dışında |
abroad or outside |
| menzil dışında veya menzil dışında |
off or out of range |
| bağırmak dışında |
all over but the shouting |
| dışında bir şey |
anything but |
| dışında |
apart from |
| konunun dışında |
beside the point |
| dışında |
besides |
| anlamı dışında kullanılan kelime |
counter-word |
| anlamı dışında kullanılan kelime |
counterword |
| dışında yapmak |
do out of |
| mutfak lavabosu disinda hersey |
everything but the kitchen sink |
| dışında |
except |
| dışında |
except for |
| dışında |
excepting |
| ülkenin yasaları dışında olan |
exterritorial |
| kent dışında olan |
extramural |
| dışında taze |
fresh out of |
| broadway dışında |
off broadway |
| dövülmüş pist dışında |
off the beaten track |
| kitapların dışında |
off the books |
| çizelgelerin dışında |
off the charts |