planlı turizm gelişimi

planlı turizm gelişimi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
planlı turizm gelişimi planned tourism development

planlı turizm gelişimi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
turizm gelişimi tourism development
sürdürülebilir turizm gelişimi sustainable tourism development
turizm beldesi gelişimi tourism resort development
biyoçeşitlilik ve turizm gelişimi ile ilgili kurallar guidelines on biodiversity and tourism development
bölgede turizm gelişimi tourism development in the region
sürdürülemez turizm gelişimi unsustainable tourism development
erken çocukluk gelişimi gelişimi promotion of early childhood development
sürdürülebilir topluluk gelişimi, bilgi işlem gelişimi sustainable community development, computing development
kasten, kasıtlı, planlı deliberate
planlı planned
planlı eskimiş planned obsolescence
planlı ebeveynlik planned parenthood
planlı bakım planned maintenance
açık planlı ofis open-plan office
planlı verme planned giving
planlı tedavi planned treatment
planlı düzenlemeler planned arrangements
uluslararası planlı ebeveynlik federasyonu international planned parenthood federation
planlı ekonomiler planned economies
planlı cerrahi planned surgery
planlı birim geliştirme planned unit development
planlı yatırım planned investment
planlı satışlar planned sales
planlı üretim planned production
planlı kapatma planned shutdown
planlı bakım sistemi planned maintenance system
planlı gelişim planned development
planlı yaklaşım planned approach
planlı ziyaret planned visit
planlı kontrol planned control
planlı satın alma planned purchase
planlı davranış teorisi theory of planned behaviour
usta planlı topluluk master planned community
planlı gebelik planned pregnancy
planlı devamsızlık planned absence
planlı koruyucu bakım planned preventative maintenance
planlı sonlandırma scheduled termination
planlı tahsis planned allocation
planlı ilerleme planned progress
planlı kalıcı yaşam düzenlemesi planned permanent living arrangement
planlı büyüme planned growth
planlı teslimat planned delivery
planlı denetimler planned inspections
planlı cevap planned response
planlı genişleme planned expansion
planlı reformlar planned reforms
planlı yükseltme planned upgrade
merkezi planlı ekonomiler centrally planned economies
planlı servis planned service
planlı yayın planned release