Goca
Sözlük
kampüste sunulan tüm yiyecekler
kampüste sunulan tüm yiyecekler
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
kampüste sunulan tüm yiyecekler
all foods made available on campus
kampüste sunulan tüm yiyecekler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kampüste sunulan
offered on campus
sunulan ve sunulan
served and filed
kampüste
on campus
kampüste yaşamak
live on campus
bir kampüste barındıran
housed on a campus
kampüste profesör
professor on campus
ana kampüste
on main campus
kampüste yer almak
getting involved on campus
kampüste konaklama
accommodation on campus
kampüste bulunan
located on campus
kampüste kal
stay in a campus
kampüste ve çevrimiçi
on campus and online
kampüste sürdürülebilirlik
sustainability on campus
kampüste yaşamak
living on campus
burada kampüste
here on campus
kampüste olanlar
those on campus
kampüste yer almak
involved on campus
kampüste çalışmak
work on-campus
kampüste yaşamak
live at the campus
kampüste işe
recruit on campus
bir öğrenci kampüste askıya alınırsa
if a student is suspended off campus
kampüste aracı
tool on campus
iki farklı kampüste gerçekleşir.
takes place in two different campuses.
kampüste bozulma
disruption on campus
kampüste izin verilir
allowed on campus
kampüste düşünün
consider in campus
kampüste bulunan
located on a campus
bir kampüste geliştirildi
developed at a campus
kampüste güvenlik
security on campus
sanal kampüste erişilebilir
accessible through the virtual campus
tüm yiyecekler için
for all foods
tüm bu yiyecekler
all these foods
sunulan tüm hizmetler
all services rendered
sunulan tüm teklifler
all tenders submitted
sunulan tüm hizmetlerin kullanımına ve ödemelerine izin verilir.
the use and payment of all offered services are permitted
sunulan tüm hizmetlerin talepleri ve ödenmesi
the claims on and payment of all offered services
sunulan tüm programlar
all programs offered
oylamaya sunulan tüm konular
all matters submitted to a vote
hazır yiyecekler
precooked
yiyecekler
viands
nişastalı yiyecekler
starchy foods
kızarmış yiyecekler
fried food
sade yiyecekler
plain food
yiyecekler
lebensmittel
değerli yiyecekler
high-value food
asitli yiyecekler
acidic foods
yerel olarak yetiştirilen yiyecekler
locally grown food
hazır yiyecekler
prepackaged food
lüks yiyecekler
luxury foods
bütün yiyecekler
all the food