çok yüksek bir öncelikti

çok yüksek bir öncelikti teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çok yüksek bir öncelikti was a very high priority

çok yüksek bir öncelikti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir öncelikti was a priority
çözülmesi bir öncelikti. resolving it was a priority
yüksek yüksek yüksek en yüksek high higher highly highest
geçirgenlik orta-yüksek ila çok yüksek arasında değişir. the permeability varies from medium-high to very high.
çok genç çok yüksek so young so high
çok çok yüksek so so highly charged
çok çok çok mutluyum i am so very very happy
çok çok çok yaşa hip hip hooray
çok çok çok so much so many
çok çok çok teşekkürler many many many thanks
çok çok çok komik so so so funny
ben çok çok çok hayal kırıklığına uğradım i'm so so so disappointed
çok çok çok so much so much
çok çok çok mutlu very very very happy
çok çok çok a great many very
çok, çok çok so, so very much
çok çok çok great many very
ben çok çok çok i am very very very
çok çok çok güzel so so so beautiful
çok çok çok mutluyum i am so so so happy
çok yüksek bir standarda to a very high standard
çok daha yüksek bir seviye a much higher level
çok yüksek bir seviye such a high level
çok yüksek bir hızda at a very high speed
çok yüksek bir miktar such a high amount
çok daha yüksek bir standardın of a much higher standard
çok daha yüksek bir yüzde a much higher percentage
çok yüksek bir esneklik a very high flexibility
çok yüksek bir doz a very high dose
çok daha yüksek bir hızda at a much higher speed
çok yüksek bir bilgi a very high knowledge
çok yüksek bir öncelik oldu has become a very high priority
çok yüksek bir insidans a very high incidence
çok yüksek bir risk vardı there was a very high risk
çok daha yüksek bir oran a much higher rate
çok yüksek bir itibar so high a dignity
çok yüksek bir standarda yenilenmiştir renovated to a very high standard
çok yüksek bir hız such a high speed
çok yüksek bir standart bıraktı left a very high standard
çok yüksek bir yük a very high load
çok yüksek bir görüşüm var i have so high a view of
çok yüksek bir katkı a very high contribution
çok yüksek bir görüş a very high opinion
çok daha yüksek bir standart is a much higher standard
çok yüksek bir standarda inşa built to a very high standard
çok yüksek bir kıyaslama a very high benchmark
çok yüksek bir yöntem so a highly method
çok yüksek bir a very high volume of
çok yüksek bir fiyata at too high a price
çok yüksek bir seviyede gerçekleştirmek perform at a very high level