ilk aylarında

ilk aylarında teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ilk aylarında in their first month

ilk aylarında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yaz aylarında in summer time
özellikle yaz aylarında especially in summer
yaz aylarında in the summer months
yaz aylarında during summer time
kış aylarında winter sets in
yaz aylarında her yıl every year in summer
yaz aylarında mevcut available in summer
kış aylarında during winter time
yaz aylarında açık open in summer
kış aylarında during the winter months
sıcak yaz aylarında during the hot summer months
burada yaz aylarında here in summer
yaz aylarında başlattı launched in the summer
yaz aylarında ders class in summer
yaz aylarında giyerim i wear in the summer
tören yaz aylarında gerçekleşti the ceremony took place in summer
geçen kış aylarında during the past winter
yaz aylarında ısınmak heat up in summer
yaz aylarında çok sıcak too hot in the summer
ocak ve şubat aylarında during january and february
özellikle yaz aylarında keyifli especially enjoyable during the summer months
yaz aylarında kal stay in summer
yaz aylarında serin cooler in the summer
kış aylarında kış uykusunda hibernate in the winter months
yaz aylarında in a summer time
yaz aylarında aşırı sıcak extremely hot in summer
yaz aylarında sıcak hot in summer
özellikle yaz aylarında mainly in the summer
yaz aylarında yapmak do in summer
sıcak yaz aylarında hot summertime
yaz aylarında rahatlatıcı relaxing in the summer
kar kış aylarında düşer snow falls in winter
yaz aylarında şehir summertime city
yaz aylarında lucerne festivali lucerne festival in summer
takvim aylarında in calendar months.
yaz aylarında güneş sun in summer
yaz aylarında plaj the beach in summer
ilk savaşta, ilk barışta ve ilk memleketinin gönlünde first in war, first in peace, and first in the hearts of his countrymen
ilk gel, ilk servis first come, first served
ilk giren ilk çıkar first-in, first-out
ilk gel ilk servis first come first served
ilk giren ilk çıkar first in first out
ilk gel ilk hizmet temeli first come first serve basis
ilk giren ilk çıkan last in first out
ilk geldiğinde ilk olarak hizmet on a first come, first served basis
ilk şeyleri ilk sıraya koymak put first things first
ilk giren ilk çıkar first in first out basis
ilk önce ilk first come first
ilk gelene ilk servis esasına göre on a first come first serve basis
ilk sona erme ilk çıkar first expiry first out