verildiği yer

verildiği yer teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
verildiği yer place of issue

verildiği yer terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hizmetlerin verildiği yer place of supply of services
hizmetlerin verildiği yer where services are provided
ödüllerin verildiği yer where prizes were awarded
onayın verildiği yer where approval has been granted
kararın verildiği yer where the judgment was rendered
kadınların izin verildiği yer where women are allowed
hizmetlerin verildiği yer the place where the services
izin verildiği permissioned
söz verildiği gibi as promised
verildiği ülke country of issue
verildiği was issued
verildiği gibi as given
izin verildiği ölçüde to the extent permissible
izin verildiği gibi as otherwise permitted
verildiği sırada at the time of issue
verildiği kabul edildi deemed to be given
aşağıda verildiği gibi as given below
burada izin verildiği gibi as permitted herein
verildiği tarihte at issuance
verildiği tarihte on issuance
verildiği kabul edilir shall be deemed to be given
veya başka türlü izin verildiği gibi or as otherwise permitted
söz verildiği gibi teslim deliver as promised
verildiği sırada at the time of issuance
komut verildiği gibi as commanded
izin verildiği ölçüde to the extent allowable
verildiği gibi as is afforded
söz verildiği gibi teslim edildi delivered as promised
verildiği gibi as conferred
yukarıda verildiği gibi as given above
izin verildiği gibi as permissible
izin verildiği gibi as allowable
verildiği zaman için for the time being issued
izin verildiği sürece insofar as permitted
uygun şekilde verildiği kabul edilir shall be deemed to have been properly given
yasal olarak izin verildiği sürece as far as legally permitted
uygun şekilde verildiği kabul edilir deemed to have been properly given
verildiği gibi as is given
verildiği gibi olacak shall be as given
izin verildiği sürece as far as permitted
verildiği gibi as are conferred
izin verildiği sürece so far as permitted
uygun bir şekilde verildiği kabul edilir be deemed to have been properly given
verildiği kabul edilir is deemed to be given
izin verildiği sürece insofar as is permitted
izin verildiği ölçüde to the extent it is permitted
özellikle izin verildiği gibi as specifically permitted
izin verildiği gibi as permitted through
haber verildiği gibi as foreshadowed
izin verildiği ölçüde to the extent permissable