nasıl olduğunu göstererek

nasıl olduğunu göstererek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
nasıl olduğunu göstererek by illustrating how

nasıl olduğunu göstererek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
nasıl olduğunu göstererek by demonstrating how
nasıl göstererek by showing how
rıza göstererek by consent
göstererek by showing
göstererek by exposing
göstererek by demonstrating
bunu göstererek by showing that
detaylara büyük özen göstererek with great attention to detail
saygı göstererek by respecting
saygı göstererek abiding respect
oy birliği ile rıza göstererek by unanimous consent
örnek göstererek citing the example
yol göstererek by leading the way
rıza göstererek by consenting
ilgi göstererek by showing interest
ilgiye saygı göstererek with fullest regard for the interest
göstererek by showing off
ve rıza göstererek and do hereby consent to
bir rıza göstererek by executing a consent
göstererek başla start by showing
büyük özen göstererek by taking great care
göstererek desteklenir supported by showing
tam saygı göstererek taking full respect
göstererek bitir end by showing
tam saygı göstererek maintaining full respect
göstererek kuruldu established by demonstrating
uygunluğu göstererek by demonstrating compliance
gerçeğini göstererek citing the fact that
rıza göstererek met the consent
sadece göstererek just by showing
gerçek ilgi göstererek by showing genuine interest
tamamen saygı göstererek by fully respecting
kişisel yetkisine rıza göstererek consenting to the personal jurisdiction of
saygı göstererek by not respecting
göstererek başlayacağım i will start by showing
seviyeleri göstererek by showing levels
ya göstererek either by showing
özen göstererek by providing care
bu tür bir iletime rıza göstererek hereby consent to such forwarding
açıkça göstererek by explicitly showing
müşteriyi göstererek by showing the client
göstererek by displays of
varlığını göstererek by demonstrating the presence of
bunu göstererek by a showing that
örnekler göstererek by displaying examples
göstererek gel come by showing
suçluluk kanıtının var olduğunu ve bunun yeterli olduğunu that evidence of guilt existed and that it was sufficient to
bunun olduğunu düşünüyor, bunun olduğunu biliyor does thinking about this, knowing that this is happening in
nasil olduğunu biliyorum know-how
nasil olduğunu biliyorum knowhow