| rekabetle karşı karşıya |
confronted with competition |
rekabetle karşı karşıya terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| rekabetle karşı karşıya |
faces competition |
| sıkı rekabetle karşı karşıya |
face stiff competition |
| artan rekabetle karşı karşıya |
face increasing competition |
| rekabetle karşı karşıya |
faced with competition |
| rekabetle karşı karşıya |
are facing competition |
| güçlü rekabetle karşı karşıya kaldı |
was facing strong competition |
| daha sert rekabetle karşı karşıya |
facing stiffer competition |
| sıkı bir rekabetle karşı karşıya |
faces stiff competition |
| kendisine karşı tanıklarla karşı karşıya gelmek; sahip olmak |
to be confronted with the witnesses against him; to have |
| karşı gelen davalarla karşı karşıya |
faces lawsuits from |
| rekabetle yüzleşmek |
face competition |
| rekabetle buluş |
meet competition |
| rekabetle başa çıkmak |
to cope with the competition |
| yoğun rekabetle yüzleşmek |
face intense competition |
| rekabetle mücadele |
fight competition |
| rekabetle mücadele etmek |
counteract competition |
| rekabetle kıyaslama |
comparison to competition |
| zorlu rekabetle yüzleşmek |
face tough competition |
| güçlü rekabetle yüzleşmeye devam et |
continue to face strong competition |
| küresel rekabetle mücadele etmek |
contend with global competition |
| küresel rekabetle başa çıkmak |
cope with the global competition |
| güçlü rekabetle yüzleşmek |
face strong competition |
| rekabetle ilgili yönler |
competition-related aspects |
| rekabetle uğraşmak |
deal with competition |
| rekabetle başa çıkacak |
meets the competition head-on |
| rekabetle karşılaştırmak |
compare to the competition |
| rekabetle başa çıkmak |
meet the competition head-on |
| rekabetle yüzleşmeye devam et |
continue to face competition |
| rekabetle ilgili konular |
competition related matters |
| rekabetle karşılaştılar |
they face competition |
| zorlu bir rekabetle yüzleşmek |
face a hard competition |
| rekabetle yüzleşmek zorunda |
have to face a competition |
| karşı karşıya duran şey |
vis-a-vis |
| karşı karşıya |
confronting |
| zorluklarla karşı karşıya |
face challenges |
| müşteri karşı karşıya |
client facing |
| karşı karşıya |
are facing |
| ile karşı karşıya |
are faced with |
| karşı karşıya |
face in |
| ile karşı karşıya |
is faced with |
| karşı karşıya |
facing you |
| karşı karşıya kalan suçlamalar |
facing charges |
| yeni zorluklarla karşı karşıya |
face new challenges |
| ile karşı karşıya |
are confronted with |
| yok olma tehlikesiyle karşı karşıya |
facing extinction |
| ile karşı karşıya kaldı |
was faced with |
| ile karşı karşıya |
is confronted with |
| karşı karşıya |
is faced |
| karşı karşıya kaldık |
are confronted |
| karşı karşıya olmak |
be confronted with |