prize takmak

prize takmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
prize takmak plug into a power socket

prize takmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
prize takmak plugging it in
prize takmak plug into a socket
prize takmak plug into an outlet
ekipmanı farklı bir devredeki prize bağlamak connect the equipment into an outlet on a circuit different
ekipmanı prize takın connect the equipment into an outlet
prize takın plug in the outlet
fişini prize takın put the plug into the socket
bu fiş kutuplu bir prize yalnızca bir yönde takılabilir this plug will fit in a polarized outlet only one way
bir prize takılı plugged into a socket
güç kablosunu prize takın plug in the power cord
fiş prize tam oturmuyorsa if the plug does not fit fully in the outlet
prize takılı plugged into an outlet
. fişi prize tam olarak sokamıyorsanız . if you are unable to insert the plug fully into the outlet
prize elektrikli cihaz electrical device into the outlet
bir prize takın plug into a receptacle
prize ulaşır reaches the outlet
prize sığdırmak fit into the outlet
polarize bir prize yalnızca bir yönde takılması, fit in a polarized outlet only one way,
şebeke fişini prize takın insert the mains plug into the wall socket
prize takın plug it into the socket
bir prize bağlı connected to a socket
uygun bir prize takılı olması have a proper outlet installed
lamba yuvası prize takılana kadar until the lamp housing is plugged into the socket
standart 110 prize takılır plugs into standard 110 outlet
ad takmak dub
motor takmak motorize
birinin düşünce kapağını takmak put on one's thinking cap
çelme takmak trip up
takmak give a damn
mühür takmak affix the seal
tekerlekleri takmak chock the wheels
borç takmak mounting debt
yüzük takmak wearing ring
vitese takmak engage gear
kask takmak wear a helmet
mücevher takmak wear jewelry
siyah şapka takmak wearing a black hat
saat takmak wear a watch
takmak için for attaching
vitese takmak engage a gear
gözyaşı takmak wear an tear
gözlük takmak wearing glasses
sana takmak attaching you
güneş gözlüğü takmak wear sunglasses
tel takmak wearing a wire
takmak plug along
ifade takmak wear an expression
kancayı takmak hook for
parfüm takmak wearing perfume
bacakları takmak attaching the legs